Hamilelikte Suçiçeği

Suçiçeği hastalığı hamilelik sürecinde riskli boyutlara ulaşabilir. Uzmanlar hamileleri kolaylıkla bulaşan suçiçeğine karşı uyarmaktadır. Çocukluk dönemi hastalıkları arasında yer alan suçiçeği, erişkinlerde ve hamilelik döneminde de görülebilmektedir. Hamilelik dönemin binde 5-7 civarında görülen suçiçeği oldukça ağır geçirilmektedir.

Kendisiyle aynı ismi taşıyan virüsün yol açtığı bir hastalık olan suçiçeği genellikle ateş ve döküntüyle birlikte seyretmektedir. Bu hastalık virüsü taşıyan kişiyle temas edilmesi ya da aynı ortamda bulunulması ile bulaşmaktadır. Çok bulaşıcı olan bu hastalık kapalı alanlarda hasta kişinin hapşırması ya da öksürmesi sonucunda o alanda bulunan herkesi etkileyebilmektedir.

Belirtileri ve Görülme Sıklığı


İç Giyim

                Suçiçeğinde virüsle temastan sonra 4-21 gün arasında değişmekte olan kuluçka süresi başlamaktadır. Vücutta döküntüler başlamakta ve beraberinde yüksek ateş de görülebilmektedir. Döküntüler ise hem içi su dolu kesecikler hem de kabuklanmış döküntülerin aynı anda görülmesiyle seyretmektedir.

Suçiçeği yaklaşık olarak %80 döküntülü deri hastalığı olarak geçmektedir. Ancak erişkin hastalarda görülmesiyle %20’sinde ciddi böbrek ve akciğer rahatsızlıkları meydana gelebilmektedir. Akciğer hastalığı ise çok ciddi boyutlarda yaşanabilmekte ve yaklaşık olarak %40’ı ölümle sonuçlanabilmektedir. Bu durum kişilerin bağışıklık sistemiyle doğrudan bağlantılıdır.

Tedavisi

                Suçiçeği hastalığı tanısı döküntüler ortaya çıkmasıyla fiziki muayene sayesinde ya da şüphelilerle temas sonucunda yapılan kan testlerinde virüsün varlığının belirlenmesi ile konulmaktadır.

Ülkemizde suçiçeğinin yaygın olarak çocukluk çağında geçirilmiş olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte çocukların aşılama programları içerisinde suçiçeği aşısı yer almaktadır. Bu nedenle çoğu anne adayında hamile kalmadan önce suçiçeği hastalığına karşı bağışıklık kazanıldığı düşünülmektedir. Ancak bağışıklık kazanılması bu hastalığın tekrar geçirilmeyeceği anlamı taşımamaktadır. Kazanılan bu bağışıklığın önemi virüsle yeniden karşılaşılması durumunda hastanın akciğer ve böbreklerin etkilenme riskinin çok düşük ya da hiç olmamasıdır.

pembeoje

Sormak istediklerinizi, Deneyimlerinizi ve Fikirlerinizi Yorum Yaparak Paylaşabilirsiniz...

Bu Konuya Yorum Yapın