İnsanları günümüzün modern çağında aslında çok fazla depresyona sürükleyen neden bulunmaktadır. Özellikle ülkemizde yaşayan insanların neredeyse yarıdan fazlası düzenli olarak psikiyatristlere gidip, depresyon ilaçları kullanmaktadır. Panik atak ve anksiyete çağımızda en çok görülen depresyon rahatsızlıklarıdır. İnsanların hiçbiri bir anda depresyon hastası olmamaktadır. Özellikle yapılan araştırmalar göstermiştir ki, depresyon hastalarının çoğu farkında olarak ya da farkında olmadan aslında ciddi bir travma yaşamış olan kişilerdir. İşte bu travmalarla yüzleşme gücünü kendisinde bulamayan kişiler, aynı zamanda kendilerini depresyona da sürüklemektedir.
Kişiyi depresyona sürükleyen nedenlerin başında aslında kişinin kendi bakış açısı gelmektedir. İnsanlar olumsuz düşünürlerse, bu olumsuz düşünceler beyinde dönüp dolaşarak insanları depresyona itmektedir. Aynı zamanda depresif düşünceler ilk başlarda kontrol edilirken, hastalık boyutunu almaya başladıklarında kontrol edilemez bir hale gelmektedir. İnsanların çok fazla düşünüyor olması ve hayatlarında çok fazla kaygı yaşamaları da insanları depresyona sürüklemektedir.
Aslında insanı genel olarak öncelikle kendisi depresyona sürüklemektedir. Çünkü kişi depresyonu düşünceleriyle birlikte kendi beyninde oluşturmaktadır. Zamanla gelişen olumsuz düşünceler, panikler, korkular zamanla üstesinden gelinemez bir hal almaya başlayınca. Doktorlar hastaya depresyon teşhisini koymaktadırlar. Bazı insanlar ruhsal olarak daha duygusal oldukları için depresyona çok daha meyillidirler. Bu durumda kişilerin ruh hali de, kişileri depresyona sürükleyen bir neden olarak görülebilir. Bu olumsuz hisleri kişi ilk hissettiği anda bir uzmanla görüşmesinde fayda vardır.