Derinin altında biriken kirli kanın vücuttan atılması işlemine hacamat denir. Hacamat işlemi sonunda vücuttan atılan kan tamamen kirlenmiş, vücudun artık kullanmadığı kandır. Eskilerin kupa ile yaptığı bu işlem, çok eski zamanlardan günümüze kadar gelmiş ve hala kullanılan bir yöntem olarak hayatlarımızın içinde yerini almaktadır.Dinimizde de hacamatın önemi büyüktür. Bazı hastaların tedavisi bazı durumlarda mümkün olmayabilir. Ancak hacamat sayesinde çaresi bulunamayan hastalıklarda tedavi yöntemi olarak kullanılabiliyor.
Hacamat’ın 70’ten fazla hastalığa iyi gelmektedir. Hacamat sayesinde;
- Migren
- Gece körlüğü
- Yüksek tansiyon
- Kulakla ilgili hastalıklar
- Göz rahatsızlıkları
- Sinüzit
- Genel kas hastalıkları
- Bel ve sırt ağrıları giderilmektedir.
- Cüzzam
Çoğu zaman günümüzde artık iyice kronik hale gelen depresyon ve yorgunluk hastalığı da hacamat ile şifa bulmaktadır. Bunların yanında kısırlık, sedef hastalığı, romatizma, karaciğer yetersizliği, bağırsak hastalıkları, ruhsal hastalıklar, kanser, cilt hastalıklarına da iyi gelmektedir. Hacamatın nazara, sihre karşı da iyi geldiği söylenmektedir.
Hacamat nasıl yapılır?
Hacamat, kesinlikle konusunda uzman ve deneyimli kimseler tarafından yapılmalıdır. Hacamat, en eski tedavi yöntemlerinden biridir ve kirli kanın temizlenmesidir. Bu işlemi yapan kişiye de haccam denir. Acı ve ağrı hissedilmez. Kupalar yardımıyla vücudun belli yerlerinden vakumla kirli kanın çekilmesi şeklinde yapılır. Hacamat aç yapılır. Tok karnına yapılması kişiye yarardan çok zarar verir. Dinimize göre Çarşamba, Cuma ve Cumartesi günleri ve gündüzleri hacamat yapılmaz.
Hacamat neden yapılır?
Hacamat vücutta damarlarda artık dolaşmayan kirli kanın atılmasıdır. Bu kirli kanın vücuttan atılması gerektiği zamanlarda yapılan bir uygulamadır.
Hacamat kimlere yapılmamalıdır?
Regl olan kadınlara, organ nakli gerçekleşen kişilerde, üç yaş altı çocuklarda, çok ihtiyarlamışlara, aidslilere, aşırı anemi hastalarına, hipotansiyonu olanlara ve kan sulandırıcı ilaç kullananlara yapılmamalıdır.
