Vücutta bazı bölümler diğerlerine oranla daha yağlı bir yapıdadır. Aynı şekilde bazı insanlarda vücutlarında bölgesel yağlanma daha fazla görülmektedir. Bu durumun nedenleri arasında ise genetik faktörler ve hormonlar oldukça etkili bir rol oynamaktadır.
Yağ hücreleri insan vücudu için büyük bir öneme sahiptir. Özellikle vitamin A,D,E ve K’nın depo yeri yağlardır. Ayrıca yağlar vücut ısısını sağlamakta ve dışarıdan gelen darbeleri çekerek kemik kırılmalarını önlemektedir. Bazı hormonların sentez yeri olan yağlar kadın ve erkeklerde farklı oranlara sahip olmakla birlikte hastalıklara bağlı olarak da değişkenlik gösterebilmektedir. Yağ hücreleri bütün vücuda dağılmaktadır ancak bazı bölgelerde bu dağılım daha fazladır. Yağ hücrelerinin vücuttaki dağılımları genetik eğilimlerle belirlenmektedir.
Bel Çevresindeki Yağlanma Daha Riskli
Genel anlamda 2 tür bölgesel yağlanmadan bahsedilmektedir.
- Bel çevresindeki yağlanma
- Basen bölgesindeki yağlanma
Bel çevresindeki yağlanmalar sağlık açısından risklidir. Bu bölgedeki yağ hücreleri daha büyüktür ve iç organlara daha yakın bir konumdadır. Bu nedenle de bel çevresi kalın olan kişilerde basen çevresi kalın olan kişilere göre metabolik açıdan daha fazla risk bulunmaktadır.
Hormonal Düzensizlikler
Bölgesel yağlanma konusunda genetik etkilerin yanı sıra hormonal düzensizliklerde büyük bir rol oynamaktadır. Bel çevresi kalın olan kişilerde insülin hormon yüksekliği görülmektedir. Bel çevresinin kalınlaşmaya başlamasıyla birlikte insülin hormonu hücrelere şeker göndermekte zorlanmakta ve vücutta insülin yükselmesi başlamaktadır. Bu durumla birlikte ise iştah daha çok açılmakta ve daha fazla yağlanma meydana gelmektedir.
Östrojen ve Kortizol Etkisi
Basen çevresi geniş olan kişilerde östrojen dengesizliği bulunmaktadır. Ense ve üst gövde şişmanlığından sorumlu olan hormon ise kortizoldur ve böbrek üstü bezlerinden salgılanmaktadır. Kortizol yüksekliğinde yüzde yuvarlaklaşma, kırmızılaşma ve gövdede ise menekşe renginde çatlaklar ve tansiyon yüksekliği görülmektedir.