Tüp bebek tedavisini kısaca özetlemek gerekirse, kadın ve erkeğe ait üreme hücrelerinin vücut dışı koşullarda döllenme işlemi diyebiliriz. Tüp bebek tedavisinde erkek ve kadın üreme hücreleri vücut sıcaklığındaki, uygun bir ortamda 48 saat bekletilir. Bu sürede elde edilen yumurtaların yaklaşık yarısında döllenme oluşur. Bu döllenmiş yumurtalar embriyo (cenin) olarak adlandırılır ve son hedef olan kadın rahmine yerleştirilir. Embriyolar rahim içerisine rahim ağzından ince bir katater ile yerleştirilir ( Embriyo transferi ). Bu işlemler sonucu kadınların yaklaşık %50'sinde gebelik oluşur. Ancak bu gebeliklerin bir kısmı düşük ile sonlanır. Tedaviye giren çiftlerin uygulama başına yaklaşık % 40'ında çocukları olur. Bu oran birçok uygulama sonucu % 70 - 80'lere çıkabilir. Geri kalan % 20 - 30'luk grup modern tıbbın bütün olanaklarına rağmen günümüzde çocuk sahibi olamaz. Tüp bebek tedavisinde çeşitli ilaçlarla (Gonal-F, Puregon, Menopur, Fostimon) kadının yumurtalıklarının uyarılması sağlanır. Yumurtalıkların uyarılmasının amacı, embriyo oluşturmaya aday çok sayıda yumurta elde etmek. Çok sayıda embriyonun rahim içine yerleştirilmesinin (embriyo transferi) gebelik şansını artırdığı görüldü (gebelik oranları, bir embriyo yerleştirildiğinde yaklaşık %30, üç embriyo yerleştirildiğinde ise %40 -50 civarında). Ancak transfer edilen embriyo sayısının artırılması çoğul gebelik riskini artırmaktadır. Bu sebeple ülkemizdeki yönetmeliklere göre 35 yaş altı kadınlarda 1 embriyo, 35 yaş ve üzerindeki kadınlara ise 2 embriyo transferi yapılmaktadır
Tüp bebek tedavisi sayesinde 2 tane kuzen sahibi oldum teyzem tüp bebek tedavisi bir mucize der öve öve bitiremez yıllardır.