Varis Nedir Nasıl Tedavi Edilir Bilmek İstediğiniz Her Şey.

Kadın yada erkek bir çok bireyin ağrılar ve bacaklarda oluşan görüntüler nedeniyle sıkıntı yaşadığı varis nedir nasıl tedavi edilir yaşlılar gençler ve hamile bayanların ilgisini çekecek olan konumuzda bütün sorularınıza cevap bulabileceksiniz.

1-VARİS NEDİR?

Varis, bacaklardaki toplardamarların genişleyerek işlevini kaybetmesi sonucunda meydana gelen ciddi bir damar rahatsızlığıdır. Başka bir deyişle bacak toplardamarlarındaki basınç yüksekliği yani” bacaktaki hipertansiyon” hastalığıdır. Anlaşıldığı gibi varis sadece görüntü bozukluğu veya bacak Varis ister kılcal damarlarda isterse daha büyük damarlarda olsun her şekilde ciddiye alınması gereken bir hastalıktır. Tedavi şekline ise yapılan doppler tetkiki sonucuna göre karar verilir. Tıpkı bir ağaca benzeyen varisin kök, gövde ve dalları için ayrı ayrı tedavi metodları uygulanmaktadır.

Erkeklere oranla ,sıklıkla kadınlarda görülen kırmızı, mavi,mor renkteki varisler özellikle yaz aylarında artan sıcakların etkisiyle daha da genişleyerek damar içinde göllenen kanın artmasına neden olur. İşte bu durumda ağrı ve şikayetlerin önemli oranda artar.






Varis hastalığı yüzeyel toplar damarların hastalığıdır. Mültiple faktorlerin etkisi altında yüzeyel toplar damarlar dilate olup elastisitelerini kaybederler. . Venlerdeki kapakcıklar ise normal fonksiyonlarını kaybedip kan akımı sırasında tamamen kapanmıyorlar ve bunun sonucunda kan ters yönde kalbe doğru değil ayaklara doğru akar.
Derin venöz sistemdeki dolgunluk perforan venler yoluyla yüzeyel venöz sistemi de etkiler ve yüzeyel venöz sistemde genişleme ve dolgunluk ortaya çıkar.



Bacaklarımızda iki tip sıvı dolaşımı mevcuttur.
Birincisi; toplardamarlarımızla sağlanan kan dolaşımı diğeri ise lenf kanallarıyla sağlanan lenf sıvısı dolaşımıdır.
Gün içinde çok ayakta duran ya da sürekli oturmaktan hareket oranı düşük olanlarda lenf ve lenf akışı desteklenmelidir. Bazı nedenlere bağlı venöz yetmezlik nedeniyle kanın aşağıdan yukarıya rahat boşalamamasından dolayı bacaklarda oluşan ağrı, yanma , kramp ,şişlik , huzursuz bacak ,ayak bileklerinde renk değişimi veya genetik faktörlere bağlı toplar damar yetmezlikleri, kadınlık hormonunun toplar damarlarda genişletici etkisi ,hanımların kullandıkları hormonal ilaçların toplardamarlarda genişletici etkileri veya başka nedenlere bağlı kullanılan hormonal ilaçlar toplar damarlarda genişleme yaparak kanın aşağıdan yukarıya toplardamarlar yardımıyla rahat boşalamamasına neden olarak özellikle diz altında birikip göllenerek şikayetlere neden olur.Nasıl ki kol (kan) basıncının yüksekliğinde hastalarımıza belli tavsiyelerde bulunuyorsak bacaklarda ki kan dolaşımının birikmesi ve göllenmesi ile orada oluşan tansiyon derecesini azaltmak için de hastalarımıza dinlendirici varis çorapları öneriyor veya korunması için tavsiyelerde bulunuyoruz.

Böylelikle bu çoraplarla özellikle diz altı alt baldırda oluşan toplar damar basıncını azaltmış oluyoruz.
Toplardamar basıncı düştüğünde ise hasta şikayetlerinin azalmasının yanı sıra ileri derecede varishastalığı, toplar damar yetmezliği ve kötü görüntülü varislerden de korunmuş olur.

DEĞİŞİK VARİS GÖRÜNTÜLERİ :




2-VARİS TİPLERİ :

1. Cilt içi kılcal damarlar. Ağ gibi ince kırmızı-mor çizgiler halinde varisler

2. Cilt altında daha geniş ince küçük damarların varisi

3. Ana toplar damarda varis ....

Birinci ve ikinci tip varisler sadece kozmatik sorun oluşturur ve hastaların şikayetleri hafifdir.
Ancak 3.tip varisler ayak ve bacaklarda cilt problemlerinin yanı sıra her iki alt ekstremitede kramp, ağrı, sızı , sıcaklık duygusu , ödem , varis ekzeması, pigmantasyon , varis ülseri, troboflebit ,derin ven trombozu ve akciğer embolisi oluşturabilir.




3-VARİS NEDENLERİ :

Cinsiyet : Kadınlarda daha sık görülür. Bazı ülkelerde kadın / erkek oranı 2de 1 dir. Bunun nedeni hormonal özelliklerdir , Doğum kontrol hapı kullananlarda ve gebelerde hormonal nedenlere bağlı varis oranı artış göstermektedir ...
Çevre ve ırk : Afrikalılarda kafkasyalılardan daha fazla sayıda ven kapakcığı olduğu saptanmıştır. Ve bu da varis riskini bu ırkda azaltmaktadır

Kalıtımın çok önemli rolü vardır. 3 varisli hastanın ikisinde familial orijin saptanmıştır
Ağırlık ve boy : Brüt ağırlığıyla varis hastalığının ilişkisi mevcuttur. Aşırı şişman olarak sınıflandırılan hastalarda % 20 daha fazla varikoz ven bulunmuştur.
Hamilelik : Varikoz venler için hamilelik bir risk faktör olarak kabul edilmektedir. İlk 3 ayda hormonal etkiler ve son aylarda fetusun ana toplar damarlara oluşturduğu baskı varis hastalığının nedeni olarak kabul edilmiştir
Meslek : Berberler, barmenler, tezgahtarlar, garsonlar, öğretmen, hostes ve hemşireler gibi kas hareketi olmaksızın uzun süre ayakta duran kişilerde varis hastalığına daha sık rastlanılmaktadır.Bu da meslek faktörlerinin önemini vurgular.

Kısıtlayıcı giysi : Jartier gibi kısıtlayıcı giysilerin varikoz venlere sebebiyet vereceği söylenmiştir
Flebit :Toplar damar pıhtılaşması ve trombozu geçiren hastalarda varis oranı artış göstermektedir.
Uzun süre hareketsiz ayakda durmak veya uzun süre hareketsiz oturmak da nedenler arasında yer almaktadır.
Güneş banyosu ve sıcak su ile banyo yapma alışkanlığı da risk faktorleri arasında yer alır.

VARİSTEN KORUNMA YOLLARI :

Uzun süre ayakta kalmayın

Uzun süre hareketsiz oturmayın

Ayaklarınızı vucudunuzdan biraz yukarıda, tutarak yatın.Bu şekilde ayaklardaki basınc yükünü azaltabilirsiniz

Düzenli egzersiz yapın,en iyisi yürümektir.Böylelikle kas pompasını çalıştırmış olursunuz .

Kilo almayın

Elastik (basınç uygulayan) çorap giyin

Kasık ve bacağınızı sıkan dar , streç iç çamaşırları ve dar pantolon gibi giysiler giymeyin

Yiyeceklerinizdeki tuz miktarını azaltın

Bacak egzersizi yapın

Uzun uçak yolculuklarında veya konferanslarda her 35-45 dakikada bir kalkıp hareket edin -Uzun otomobil yolculuklarında her 45 dakikada bir kısa süreli yürüyün

Sıcaktan uzak durun

Oturduğunuzda bacak bacak üstüne atmayın
Güneşte uzun süre kalmayın, bacaklarınızda güneş yanığı olmamasına özen gösterin,
Bacaklarınıza ayaktan ve dış taraftan başlayıp yukarı doğru 15 sn. süreyle hergün 1-2 kez soğuk duş yapın.
Bu Varis Tiplerinin hepsinde Lazer tedavileri, Skleroterapi tedavisi ve köpÜk tedavisi uygulanmaktadır.
Yapılırken, skereterapiden önce ve sonra Skleroterapide sklerozan madde dilate ven içine injekte edilir, sklerozan ajan ven duvarındaki parietal tabakada iltihabi reaksyon oluşturur ve tromboz oluşturmadan ven lumenini kapatabilir . skleroterapi sırasında cilt reaksyonları ve ilacın yalnışlıkla atar damarlara verilmemesine dikkat etmemiz gerekmektedir. Bu komplikasyonu önlemek için ultrasonografi eşliğinde genişlemiş toplar damarı görüntüleyerek sklerozan ajan verilmektedi

· Üçüncü tip varislere operasyon uygulanmaktadır. Stripve ligasyon en uygun operasyon yöntemidir . Genel aneztezi veya epidural anestezi ile yapılabilir. Operasyondan sonra ağrı, ağırlık , şişkinlik ve krampları bulunan hastaların semptomlarının azalması ile birlikde kozmetik olarak da iyi sonuçlar elde edilmiştir
Cerrahi işlem yapılırken yüzeydeki toplar damar ana toplar damara döküldüğü yerden kesilmektedir (ligasyonu divizyonu)

· Elastik çoraplar ve komprasyon bandajları varis hastalıklarının belirtilerini azaltmak için kullanılansemptomatik bir tedavi yöntemidir. Komprasyon yüzeysel ven basıncını direct olarak azaltmaktadır .Ayrıca bacaktaki kas pompasını destekleyerek ven düşümünü iyileştirir.
Varis tedavilerinde 12 türlü tedavi seçeneğimiz vardır :

1- Medikal tedavi,
2- Basınç uygulama tedavileri,
3- Klasik sekleroterapy,
4- Foam (köpüklü) sekleroterapy,
5- Ultrason altında klasik veya foam sekleroterapy uygunlanması,
6- Endoskopik varis tedavisi özellikle diz altında varis yaralarında ki olan en başarılı tedavi sistemi,
7- Flebektomi, 8-light lazer (yüzeyel lazer),
9- Endovenoz lazer uygulamaları ,
10- Radyofrekansı yöntemi ile uygulamalar,
11- Küçük cerrahi seçenekler,
12- büyük cerrahi seçenekler Bizler genellikle bir hastada iki veya üç kombine tedavi uygulamaktayız.Her hastada tek tip ve tek basınçlı varis olmadığı için çoğu zaman kombine tedavi gerekmektedir.Mesela lazer, sekleroterapy ve flebektomi kombinasyonları uygulanmaktadır.

GÜNÜMÜZDE EN ÇOK UYGULANAN VARİS TEDAVİSİ : SKLEROTERAPİ NEDİR?
”Skleroterapi, sklerozan veya köpük denilen bazı büzüştürücü ilaçlar damar içine verilerek , damarlarda büzüşme yapıp kapanmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu maddelerin özellikle üst baldırda ve kalça çevresinde ince kılcal damarların mor renkte olanlar –mavi renkte olanlar- kırmızı renkte olanlar örümcek ağı şeklindeki damarlar içine verilmesi neticesinde cilt içindeki damarlar , cilt altı dokusundaki damarlar içine verilerek bu damarların rahatsızlık vermesi büyük ölçüde ortadan kaldırılmaktadır. birlikte karışıma karıştırdığımız hipertonik solüsyon sayesinde bu maddeler ince kılcal damar çevrelerinden çevre dokularca emilir. Köpüklü ince kılcal damar tedavisinde sklerozan maddenin ve hipertonik solüsyonun seçimi hastanın cilt tipine ,inceliğine ve hormonal durumuna göre değişmektedir.
Sklerterapide cilt içinde örümcek ağı damarları,ince kılcal damarları,telenjiyectasic görüntüleri ve cilt altında mor ve mavi ince toplardamarları baz alarak yapılmaktadır. Bu tedavide verilen sklerozan sıvı cildin içindeki ve cildin altındaki damarların içinde ağ şeklinde dağılım göstererek adı geçen damarların içini doldurup kurutarak kötü görüntülerin tamama yakınını yok eder.

SkleroterapiAvantajları :

Tek seanslık tedavi imkanı :
Bu tedavide ortalama 20 dakika süren tek seansta tüm bacakta özellikle üst baldır ve kalça çevresinde ince kılcal damarlar baz alınarak sorun büyük ölçüde ortadan kaldırılır ve hasta günlerce , aylarca zaman kaybı yaşamadan sağlığına kavuşur.

Komplikasyon, yan etki yoktur :
Sklerozan maddenin yanındaki selülit solüsyonu (hipertonik solüsyon) cilt içindeki damar ağları yoluyla bütün bacak satıhlarındaki bölgelerce emilerek risksiz, komplikasyonsuz ve yan etki olmadan tedavi gerçekleşir.

Uzman Hekim tarafından uygulanır :
Varis her ne kadar estetik bir sorun olarak algılansa da aslında doğrudan damar sağlığıyla ilgilidir.Bu yüzden renkli doppler ultrason eşliğinde uzman bir hekim tarafından yapılan tedavi hem estetik hem de sağlık açısından en güvenilir varis tedavi yöntemidir. Güzelleşmek adına işinin ehli olmayan kişiler tarafından sunulan çözüm yollarından uzak durmak sonrasında üzücü durumlarla karşı karşıya kalmamak için dikkat edilecek en önemli husustur.Doktorumuz Kalp ve damar cerrahisi uzmanı Cafer Abbasoğlu ülkemizde bu tedaviyi başarıyla uygulayan hekimlerin başında gelmektedir.

Uygun Maliyet :
Uzun süren seanslar , ve tedavilerle kıyaslandığında hem zaman hem de maliyet açısından aradaki fark rahatça anlaşılmaktadır.

HASTANIN MUAYENESİ VE FİZİKSEL TETKİKLERLE DEĞERLENDİRİLMESİ :
Her iki bacakta özellikle dizaltında alt baldırda ağrı, yanma , kramp, şişlik,örümcek ağı şeklinde damarlanmaların görülmesi,
Ayak bileklerinde ince kılcal damarların görülmesi,
Bacaklarda ağrı ve yanma şikayetleri olan hastalarımız kalp ve damar cerrahisi hekimi tarafından doppler ultrason eşliğinde hasta kontrolü ve muayenesi başlar,
Tetkik neticesinde atardamar ,toplardamar, lenfatik sistem muayene edilerek özellikle toplardamar sisteminde derin ve yüzeyel toplardamarların basınçları ölçülür,
Cilt altında yağlı doku tetkik edilerek hastanın cilt tanımı değerlendirilir yani cildin hormonal olup olmadığı, kendisi veya ailesinde troid hastalığı olup olmadığı,

Memelerde kist , adet düzensizlikleri dikkate alınır.

Doğum kontrol hapı kullanımı ve ekstra hormonal ilaç alımı değerlendirilmesi neticesinde

hastaya uygulanacak ilaç seçilir,

Bu tedavinin skleroterapinin en önemli farkı hastanın doppler ultrason eşliğinde uzman hekim kontrolünde yapılmasıdır.

İŞLEM SONRASI :
Skleroterapide uygulamaya başlamadan önce hastanın doppler ultrasonda aldığımız basınçlar ve cilt altı yağ dokusunun olcumu ve cılt tanımından sonra Hastanın vücut ölçüsüne uygun textıle ve kulotlu varis corabı hazırlanarak işlem bitiminden sonra hemen giydirilir ve 10(on) gun sonra hasta kontrole çağırılır.

HAMİLELİK DÖNEMİNDE VARİS OLUŞUMU VE TEDAVİSİ :
Hamilelik bacaklarda nasıl bir etki yapar?
Hamilelik döneminde bir çok değişiklik oluşuyor.hormon sekresiyonuna sekonder toplar damarların duvarlarında gevşeme meydana geliyor, buda varis ve örümcek ağı damarlarının oluşmasına neden oluyor; ayrıca hamilelikte vucuttaki kan hacmindeki artış ve uterusun ana toplar damarlara oluşturduğu basıya bağlı bacaklardaki toplar damarlarda göllenme meydana geliyor ve bacaklarda şişkinlik ve rahatsızlık hissediliyor.


Hamile kalınca bacaklarda varis oluşur mu ?
Genetik yapı + kadınlık hormonları = varisler
Eğer genetik yapınız varise müsait ise, gebelik döneminde hormonların etkisi ile bacaklarınızda varis oluşabilir.yaklaşık gebelerin %40 ında varis problemleri vardır.

Bacaklardaki şişkinlik neye bağlıdır?
Hamile bayanlarda,özellikle son aylarda daha belirgin olmak üzere , bacaklarda şişkinlik ve dolgunluk oluyor .kan basıncı kontrol edilmelidir .eğer kan basıncı normal düzeyde ise şişkinliğin nedeni varisler olabilir.

Hamilelik sırasında varislerden korunmak ve ya varislaerin ilerlemesini önlemek için ne yapmalıyız ?
Varislerden dolayı ayaklarda yorgunluk, ağırlık ve şişkinlik his ediliyor bu belirtileri azaltmak için yapmamız gerekenler şöyle sıralanabilir :

§ Varis çorabı giyilmeli : İki tür varis corabı var ( az basınclı ve orta basınclı) . orta basınclı olanlar hamile bayanlar tarafından daha az tolere ediliyor ve genelde az basınclı olanlar tercih ediliyor.hamileliğin 4-5 ayından itibaren varis corabların kullanılmasını öneriyoruz.hamile bayanlar için üretilen batın bölümü esnek olan coraplar tavsiye ediliyor.

§ Düzenli spor yapmak ;yüzme ,yürüyüş hamilelik döneminde en iyi sporlar arasında yer alıyorlar.

§ Uzun süre ayakta durulmamalı : Dinlendiğiniz zaman ayaklarınızı vucudunuzdan daha yuksek seviyede tutmalısınız.

Hamilelik sırasında oluşan varisler ve örümcek ağları kalıcımıdır?
Hamilelik sırasında oluşan bir çok varis ve örümcek ağları hamilelikten hemen sonra kaybolur. Ancak doğumdan iki ay sonra kalmış olan( büyük veya küçük varisler ) kalıcıdır. Kalıcı varislerin tedavisi gerekmektdir.

Hamilelik sırasında varis tedavisi uygulanır mı ?
Hamilelik sırasında oluşan varisler doğumdan sonra, iki ay içerisinde geriliyor ancak tam iyileşme sağlanmiyor; bu yüzden bir çok hastaya hamilelik sırasında varis tedavisi önerilmemektedir. Tedavi olmayan varislerde hamilelik sırasında ve doğumdan 6 hafta sonrasına kadar toplar damarlarda tromboz komplikasyonu oluşabilir.bu tromboze ve dalarmış ,hasar görmüş damarlarda daha sonra akım sağlansa bile kapakcıklarda hasar oluşacaktir,ve bu nedenle hasta doğumdan 6 ay 1 sene sonra artmış şikayetler ile bize başvuracaktır.

Gebelikte hangi varislerin tedaviye ihtiyacı var?
Hamilelik döneminde varis tedavisinin 3 ana nedeni:

§ Hastayı rahatsız eden belirtileri en aza indirmek için.örneğin bacaklarda kramplar, yorgunluk, şişkinlik, sıcaklık, ekzema, ulserasyon

§ Yüzeyel ve derin toplar damar tromboz (tıkanıklık) tehlikesini en aza indirmek için

Hamilelikden önce hafif venöz yetersizliği olan ven duvarlarları gebelik döneminde daha fazla basınc Varis hastalığı insan sağlığı açısından çok ciddi sıkıntılara yol açan, bazı damarların genişleyip şişerek fonksiyon dışı kalmasıyla ortaya çıkan toplumsal bir hastalıktır.

Varis ve ona bağlı hastalıklar sadece bacaklarda değil vücudun farklı bölgelerinde de oluşabilir.

VULVA VARİSLERİ :
Bunların başında özellikle kadınların büyük sıkıntı yaşadığı vulva, perine ve pubis bölgesinde bulunan varisler gelmektedir.

Böylesi sık rastlanan bir rahatsızlık olmasına rağmen nedense ülkemizde vulva varisleri ile ilgili yeterli bir bilgiye başta sağlık siteleri olmak üzere sağlıkla ilgili bir çok başvuru kaynağında gereken yer verilmemektedir.

İşte bu yüzden birçok kadın özellikle hamilelik döneminde bu ciddi tehlikeden habersiz yaşantısını sürdürmektedir.

Vulva Varisleri Nedir? Nasıl Oluşur?
Vulva ve perine varisleri, genelde hamilelik esnasında bebeğin ana rahminde ana toplar damara baskı yapmasıyla ortaya çıkan varislerdir. Yani perine, vulva ve kasık çevre bölgelerdeki yüzeyel varisler yüksek basınca maruz kalarak damarlar genişler ve artar.
Varisler doğum sonrasında gerilemeye başlar ancak asla tamamen kaybolmaz…

Nasıl Farkedilir, Belirtileri Nelerdir??
Dışarıdan normal gözle fark edilebileceği gibi, elle de anlaşılabilir.
Ağrı, yanma, kaşıntı en sık görülen belirtileridir. Genelde çok önemli olan vulva varisleri hastada yürürken veya ilişki sırasında ağrılara neden olmaktadır.
Makarna, ince kılcal, mavi damar ve morumsu damar şeklinde gözükür.

Nedenleri:
Hamilelikte bebeğin ana toplardamara baskısı, kabızlık, çok ıkınmak ve genetik nedenler

Vulva ve perine varislerinin başlıca sebebidir.

Daha önce geçirilmiş derin toplar damar trombozu ,

Sık sık geçirilmiş flebit ve trombo flebit sonrası ,

Alt karın bölgesi ameliyatları ile kadın hastalıklarına bağlı ameliyatlar sonrasında,

Kasık bölgesi ve kadınlık organlarında oluşan damarsal anomalilerinde görülür.

Korunmak için:

· Kabız olmamaya özen göstermek, temizlik, ılık su ile duş almak,

· Hamilelikte düzenli ve bol yürüyüş yapmak,

· Hamilelere mahsus varis çorapları kullanmak,

· Hamilelere özel pasif jimnastik hareketleri yapmak,

· En önemlisi böyle bir durumdan şüphelenildiğinde vakit kaybetmeden doktoruna başvurmak.

Tedavi ihmal edilirse:
Vulva ve perine varisleri aslında çok ciddiye alınması gereken bir hastalık türüdür.
Sadece estetik açıdan değerlendirilmemeli. Bir damar anomalisinin belirtisi, kadınlık organı
veya kötü bir hastalığın habercisi de olabileceği ihtimali unutulmamalıdır.
Hatta görülmüştür ki uyku sırasında gayri ihtiyari kaşımalarda tırnağın yüzeyel genişlemiş toplardamara ilişmesiyle damar yırtılarak hayati tehlikeyle sonuçlanabilen sinsi kanamalar oluşmaktadır.
İlişki sırasında zararlı olduğu gibi, mantar, akıntı ve çirkin görüntülü cilt hastalıklarına da neden olabilir.

Özellikle ikinci veya üçüncü doğumlarda bebeğin anne rahmine baskı yapmasıyla vulva ve perinedeki damarlar daha fazla genişler ve hamilelik sırasında pıhtılaşma tehlikesi oluşturur.

Bu pıhtılaşmalar ana toplar damara ulaştığında bebek ve anne için hayati tehlike söz konusudur. Tedavi edilmeyen vulva varisleri doğum sırasında yine hayati tehlike ile sonuçlanan kanamalara yol açabilir.

Hamilelikte doğumda kanamaya neden olacağından normal doğumlarda da hayati tehlike mevcuttur.

Hekim bazen sezeryan yolunu seçer ama yine de tehlikelidir.

Kadınlardaki vulva ve vajina içinde oluşan varisler uygun zamanda tedavi edilmezse

varis keselerinin içinde göllenip biriken kan pıhtılaşma ve tromboza yol açar.

Tromboz ana toplar damara oradan da akciğere ulaşıp tıkanıklık yaratarak hayati tehlike oluşturur.

Bu durum hamilelerde kasık bölgesindeki toplardamarlar içinde basınç daha fazla olduğundan dolayısıyla risk daha fazla ve çok daha şiddetlidir.

Bu yüzden vulva ve çevresindeki ve perinedeki kadınlık organlarında yüzeysel damar genişlemelerinin zaman kaybetmeden tedavisi yapılmalıdır.

İhmal edilirse ölüm tehlikesini atlatmak için kadınlık organını tamamen alma histerektomi gerekebilir.

VULVA VARİSLERİ MUAYENESİ

Doppler Ultrason ile Muayene

Hasta öncelikle bir damar hastalıkları uzmanı tarafından doppler ultrason eşliğinde bölgedeki damarların kök basınçları ölçülerek muayene edilir.

Varis keseciklerinin genişlemesinin nedeni bu muayene sırasında anlaşılmaya çalışılır.

Yani sadece varis mi ya da başka bir organ hastalığının habercisi mi olduğu hekim tarafından ayırıcı tanısı yapılır.

Gerekli görüldüğü takdirde MR tetkiki de istenebilir.

Kadın hasta ve hamilelerin, kadın doğum doktorlarındaki rutin kontrol veya muayeneleri esnasında da varisleri fark edilebilir. Bu durumda hasta hekim tarafından doğrudan bir damar hastalıkları ve cerrahisi uzmanına başvurması konusunda bilgilendirilir.
VULVA VARİSLERİNİN TEDAVİSİ

Mikro skleroterapi veya Foam Tekniği:

Bölgedeki yüzeyel varislerin yok olması için mikro skleroterapi veya mikro foam tekniği uygulanır.

Skleroterapi son yıllarda varis hastalığının tedavisinde kullanılan başarılı bir yöntemdir.



Bu işlemde kişinin cildine uygun sklerozan madde ince bir iğne yardımıyla damar içine verilerek damarın kapanması sağlanır.

Böylece damar iç cidarı irrite edilerek, şişirilir ve yok edilir.

Bölgedeki ilaç seçiminin hassasiyeti, konsantrasyonu, çözünürlüğü ve etkinliği vücuttaki diğer varis bölgelerinden tamamen farklıdır. Bu yüzden vulva ve perinedeki yöntem mikro skleroterapi veya mikro foam yöntemi olarak adlandırılır. Yani bacaklardaki varis tedavisinde uygulanan skleroterapi ile vulva varisleri için uygulanan mikro skleroterapi aynı değildir.

Bu tedavi doppler ultrason altında uygulanan bir İşlemdir. Tedavinin bu şekilde yapılmasının avantajı ise köpük materyalinin verilişi sırasında hangi damarların yok olduğunun görülmesidir.

Kısaca bu yöntemle vulvada, rahim içinde, perinede ,pubiste ,kasık bölgesi ve çevre dokularda bulunan ve genişleyerek insan sağlığına çok kolay zarar verebilecek yüzeyel damarların içi doldurularak veya şişirilerek kaybolması sağlanır.

Doppler tetkiki yapıldıktan sonra yine doppler ultrason eşliği ve rehberliğinde 15 dakika süren köpük(mikro foam, mikro skleroterapi ) tedavisi yöntemi uygulanır ve tedavi sonlandırılır.

Ortalama 15-20 dakikalık bir sürede tamamlanan mikro skleroterapi işlemi sonrası hastalara bacaktaki toplardamar basınçlarının doppler ultrason neticelerine göre uygun varis çorabı giydirilir.

Hasta günlük yaşantısını aksatmadan, yaşam kalitesini koruyarak normal, sağlıklı yaşantısına devam eder.



Tedavinin Avantajları:
Tedavi tek seansta sonuçlanarak hem hasta ve hem de sağlık kurumu açısından vakit kaybı oluşturmaz.
Tedavi esnasında anesteziye, hastanede yatıp dinlenmeye gerek yoktur.
Normal bir muayene süresi kadar (15-20 dakika)süre sonunda hasta günlük yaşantısına devam eder ve hayati tehlike oluşturabilecek riskli durumlardan kurtulmuş olur.
Mikro skleroterapi yönteminde ultrason altında verilen ilaç hassasiyet, iz bırakma, ağrı ve alerjik komplikasyonlara yol açmaz.
Maliyeti düşük bir tedavi yöntemidir.
Kısaca bu yöntemle vulvada, rahim içinde, perinede, pubiste, kasık bölgesi ve çevre dokularda bulunan ve genişleyerek insan sağlığına çok kolay zarar verebilecek yüzeysel damarların içi doldurularak veya şişirilerek kaybolması sağlanır.
Böylece hastalar genital organlarındaki varis şikayetlerinden ve onun gelecekte yaşatabileceği hayati tehlikelerden çok kısa bir süre içinde kurtulabilirler.

VARİS ÇORAPLARI :
Varisle karşı karşıya kalmamak için hastalarımızın atacağı en önemli adımlardan biri varis çorabı kullanma alışkanlığıdır. İşinin ehli bir kalp damar cerrahisi hekimine olacağı fizik muayene neticesinde hekim toplar damar yetmezliğinin derecesini ve en önemlisi dopler ultrason tetkikiyle hangi derece yetmezlik (alt baldırda veya üst baldırda) olduğunu ölçerek uygun varis çorapları önermektedir.

Önerilen varis çorapları Hastaların tiplerine, ayak numaralarına, ayak bileğinin çapına , alt baldırdaki şişlik ve kan basıncının durumuna göre değişmektedir.

Çorap basınçları ise hasta ayağının üstüne, ayak bileğine, bilek üstüne, alt baldır veya üst baldıra, kalça çevresine uygun şekilde hekim tarafından belirlenerek önerilir.

Varis Çorapları tekstil farklılıklarına göre değişiklik göstermektedir.
Basınçları değişik olan çoraplar her hastaya farklı tipte önerilmektedir
Çorapların bedenleri , tipleri diz altı, burnu açık- kapalı, diz üstü veya kasığa kadar külotlu, kemerli, jartiyerli olabilmektedir.
Ayrıca her tekstil ürünü çorap basınçları da birbirinden farklı olup hangi çorabın ne kadar süre giyileceği
hekim tarafından hastaya anlatılır.

Varis Çoraplarını Kimler Kullanmalıdır?
Mesleği gereği sürekli ayakta duranlar, (öğretmen , hemşire , pazarlamacı , hostes ,tezgahtar , berber , diş hekimi , şoför) sürekli seyehat edenler, kilolular , yük taşıyanlar hafif derecede varisi olanlar ve varise genetik yatkınlığı olanlar kullanmalıdır .

Varis Çorabı Ne İşe Yarar?
Varis çorapları dışardan basınç yaparak bacakta biriken kanın kasların pompalama mekanizması sayesinde cilt altında ve yüzeydeki damarlarda birikmesini, göllenmesini engelliyerek aşağıdan yukarıya rahat boşalmasını sağlamaktadır.

Böylelikle varis çorabı ; kanın ana damar (kasların içinde ve derinde olur ) yardımıyla aşağıdan yukarıya normal anatomik boşalımını yapmasıyla hastaların bacaklarında ağrı, yanma ,şişlik şikayetlerini hisetmelerini engellemektedir.

Skleroterapinin sellülitlere etkisi :
bizler klasik skloroterapide ve köpüklü skloroterapiden veya ultrason altında skoloterapinden veya lazerle varis tedavilerinden sonra veya varis ameliyatlarından sonra varis çorabıda önermekteyiz.

Skloroterapilerde yüzeydeki damarların içine madde (şekerli veya tuzlu sıvı) enjekte ederek yüzeydeki damarları yok etmeyi amaçlıyoruz işlem sonrası çorap giydiriyoruz bu çorap verilen maddenin bir müddet damarların içinde kalmasını sağlayarak etkileme şansı daha yüksek olur veya bu maddelerin her ne kadar yüzeydeki ince kılcal damarların içine versek ince kılcal damarların çevre cilt altı dokusuna emilmektedir çok hafif bir sertlik oluşturarak ve daha sonrası uygun tekstil ve çorap giydirdiğimiz zaman bazı çorap tipleri ve onların içindeki olan madeller cilt ve cilt altına hasta yürüdüğü zaman etki eder hafif sıcaklık oluşturur ve dolası ile işlem sonrası çorabın etkisine bağlı cilt altında yağlı dokuyu eriterek selülütleri yok etmiş olur ve bu olağanüstü bir tedavi yöntemleridir hekimler tarafından uygulanmaktadır .

Varis çoraplarının Nasıl Muhafaza Edilir?
Çoraplar her gün 30 derece sıcaklıkta ve elde yıkanmalıdır. Çamaşır ve kurutma makinasında, kalorifer veya doğrudan güneşte kurutulmamalıdır. Kuru ve güneşsiz ortamda muhafaza edilmelidir.

Çorabınızı uzun süre kulanabilmek için muntazam kesimemiş tırnaklara, nasırlı ellere ve yüzüklere dikkat edilmelidir.

Hergün kullanımdan sonra ılık su ve sabunla , asla deterjan kullanmadan yıkanmalıdır.
Çorap giyilirken yukarı doğru çekme sırasında germemek gerekir.
Bacağını her noktasına gereken basıncn sağlanabilmesi için çorabı yavaş yavaş bacağını saracak şekilde giyilmelidir.

Non steril eldivenle giyilmesinin yanı sıra çorap giyimini kolaylaştıran aparatlar da önerilir.
Geçmişte bazı firmalar hastaların sabah yatakta iken bacağını havaya kaldırarak kanın boşalmasını sağladıktan sonra çorap giymelerini önermekte idi.

Günümüzde ise varis çoraplarını sabah güne başlarken duş ve temizlik işlerinden sonra normal çorap giyer gibi giymek yeterli olmaktadır. Zira çorap giyildikten sonra ayak bileklerindeki hareket ve diz altındaki alt baldırdaki kas pompasının kasılması aşağıda biriken kanı yukarıya pompalayacaktır.

Böylelikle hastalar günlük yaşantılarını aksatmadan , ve sıkıntıya girmeden varis çoraplarını rahatlıkla
Kullanabilmektedir.

Lenfödem yani lenf kanallarının tıkanmaları veya hastalıklarında çorapların tipi, türü ,diz altı, diz üstü , kasığa kadar , sollu veya sağlı kemerli , külotlu, tekstil dokunuşları ölçüleri basınçları tamamen farklıdır Hekim tarafından ölçüleri ve basınçları tanımlandıkdan sonra sabah erken saatte hasta çorabını giyer geç saate kadar ayağında kalır.Tıpkı gözlük kullananların gözlüğünü sabah erkenden takıp gece yatarken çıkarttığı gibi çorabını çıkartması yeterlidir.

 

Ne kadar tedavisi var denilsede bence yok dayanılmaz bacak ağrıları yürüme güçlüğü allah vermesin çok zor.