Her anane bebeğinin sağlıklı büyümesini ister bebeğinizin sağlıklı gelişmesini istiyorsanız bebeğinizi emzirmeye önem vermeli sütünüzü artıran besinler tüketmelisiniz bebeğinizin sizin sevginize ve ona vereceğiniz anne sütüne ihtiyacı olduğunu asla unutmayın sağlıklı gelişmesi ve hastalıklara karşı direnç kazanması için bebeğinizin anne sütüne ihtiyacı var unutmayın. Yeni doğan bebek için en ideal besin, anne sütüdür. Bilinen faydalarının yanı sıra, tıbbın ulaşamadığı bilinmeyen sayısız faydalarıyla anne sütünün üstünlüğü, tartışmasız bir gerçektir. Anne sütü ile sadece karın doymaz; fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişim de sağlanır. Bebeğinizin ihtiyacı olan besinleri dengeli bir şekilde almasını sağlar. Doğal bir beslenme yolu olan anne sütünün kalitesine, hiçbir mama firması ulaşamamıştır.Ulaşması da mümkün değildir. Her annenin bebeği için gerekli olan süt üretiminin farklı olması, bebeğin ayına ve gelişim özelliklerine göre farklı besin değerlerine sahip olması, anne sütünün şaşılacak özellikleri arasındadır. Üstelik her zaman taze, temiz, mikropsuz bir şekilde zahmetsiz olarak hazır olur. Ekonominizi de etkilemez. Hastalıklara karşı koruyucu maddeler içerir. Anne sütü ile beslenen bebeklerin, yaşamın ilk aylarında hastalanma olasılıkları düşüktür. Yeni doğan bebekler, sindirim sistemleri yeterli olarak çalışamadığından dolayı, aldıkları besinleri sindirmekte güçlük çekerler. Oysa anne sütü en kolay sindirilen besindir. Bebek, anne sütü ile iyi beslendiği gibi, ishal, kabızlık gibi sindirim bozukluklarından da korunmuş olur. Anne ve bebek, emzirme süresi içinde birbirlerine sevgi alışverişinde bulunurlar. Anne için harika bir duygudur bu. Hiç kimsenin veremeyeceği şeyi yavrusuna vermektedir. Üstelik kendinden bir parça ayrılmıştır. Ve o parça emme saatlerinde tekrar kendisiyle bütünleşir. Bebek de bu ayrılışın zorluğunu annesinin memesinde ve şefkatli kollarındayken daha az hisseder. Güven duygusu gelişir. Emziren anne ilk önceleri biraz zorluk çekse bile daha sonraki aylarda bundan zevk alır. Anne sütü ile beslenen bebekler, doğuştan gelen emme güdülerini de yeterince tatmin ederler. 4-5 dakika içerisinde karınları doysa bile memeyi bırakmayıp, yarım saat veya 40 dakikaya kadar emerler. Böylelikle bağımlılık yapan emzik veya parmak emme gibi alışkanlıklara saplanmazlar. Emzirmeye Karar Verirken Anne sütünün en ideal besin olduğunu bildikten sonra, bebeklerini ne ile besleyeceklerinin kararını eşler birlikte vermelidirler. Vereceğiniz karara faydalı olması açısından birkaç öneride bulunmak istiyorum. Her bebeğin anne sütü emmeye hakkı vardır. Bebek beslenmesi konusunda imkânlar bu kadar gelişmemiş olsaydı, şehirdeki anneler kırsal kesimde olduğu gibi bebeklerini emzirmek için her türlü yolu deneyeceklerdi. Anne sütü ile beslenmenin, annenin de beden ve ruh sağlığına faydaları vardır. Gebelikten dolayı genişleyen rahmin normale dönmesine ve kalori yakıldığından dolayı kilo vermeyi kolaylaştırmaya yardımcı olur. Vücutta depolanan yağlar, süt yapımı için kullanıldığından annenin forma girmesi kolaylaşır. Fakat süt veriyorum diye önünüze gelen her şeyi yerseniz, zayıflamak yerine kilo almaya devam edersiniz. Göğüslerinizin sarkmasından korkuyorsanız, bunun için de endişelenmenize gerek yok. Çünkü göğüslerin sarkması tamamen bünyesel bir olaydır. Hiç bebek emzirmemiş kadınların bile sarkan göğüsleri vardır. Fakat birkaç çocuktan sonra sarkma olasılığını düşünerek şu önlemleri alabilirsiniz: Gebelik ve emzirme dönemlerinde lüzumundan fazla kilo almamaya dikkat edin. Aşırı kiloları taşıyamayan göğüsler, bebek emzirmeseler bile sarkarlar. Meme verme dönemlerinizde göğüs kaslarının ve derinin çok fazla gerilmesini önlemek için gece ve gündüz uygun bir sütyen kullanmaya dikkat edin. Anne sütü ile beslenmenin anneye bir yararı da, meme ve yumurtalık kanserlerine karşı korumasıdır. Bu hastalıkların süt veren kadınlarda daha az görüldüğü kanıtlanmıştır. Emziren kadınların çok yorgun olduklarını görüp endişelenmiş olabilirsiniz. Fakat şunu unutmayın ki, her yeni doğum yapmış kadın zaten yorgundur. Üstelik yeni doğmuş bir bebeğe bakmak da ruhsal bir gerginlik yaratır ve insanı yorar. Sadece emziren anneler değil, bebeklerini biberonla besleyen anneler de yorgundurlar. Onlar da bebeklerini beslemek için mama hazırlamak, biberonları temiz tutmak gibi işlemlerle yorulurlar. Vücudun öyle bir mekanizması vardır ki, yorulduğunuz ve kalori kaybettiğiniz vakit iştahınız daha çok açılır. Kaybettiğiniz kaloriyi de daha fazla yiyerek alırsınız. Çünkü aldığınız kaloriyi yakmak durumundasınız. Emzirmek o kadar zor bir şey değildir. Önemli olan annenin buna hazır olmasıdır. Bebeğini başka hiçbir şekilde besleme imkânı olmadığını bilen bir anne, kendini çok daha fazla hazırlar ve emzirmeyi başarı ile gerçekleştirir. Emzirmeye başladıktan sonra kendiniz için olan faydalarını daha iyi gözlemleyebilirsiniz. En basitinden bebeğinizle dışarıya çıkmak çok daha kolay olacak, mama hazırlama derdiniz olmayacaktır. Tabi, meme emzirmenin zorlukları da var, onları da yaşayacaksınız. Fakat hiçbir zorluk bir bebeği anne sütünden mahrum edemez. Ancak bebeğinizi emzirmenizin olanak dışı olduğu durumlar olabilir. Sütün olmayışı veya bir hastalık gibi durumlarda bebeğinizi biberonla beslemek zorunda kalabilirsiniz. Bu konuda yapabileceğiniz bir şey olmadığı için çok fazla üzülmenize de gerek yoktur. Yeter ki, çocuğunuza vereceğiniz şefkati eksik etmeyin. Biberonla beslerken de, bebeğinizi emzirir gibi kucağınızda tutun. Onunla konuşarak, gülümseyin. Bebeğinizin karnının doymasına ihtiyacı olduğu gibi sevgi ve şefkate de ihtiyacı olduğunu hiçbir zaman unutmayın. Emzirmeye Karar Verdiğinizde Yapılacaklar İlk birkaç gün anne sütünün gelmesi o kadar kolay olmayabilir. Sütüm yok, çocuğum aç kalacak diye hemen mama biberonuna sarılmayın. İlk günler çocuğunuzun çok fazla besine ihtiyacı olmaz. Sabrederseniz, birkaç gün içerisinde süt oluşumu başlayacaktır. Biberonu verirseniz, biberonla beslenmek bebeğinize kolay gelip annenin sütünü emmeyi reddedebilir. Bebeğinizi her ağladığında emzirin. Sık sık ve arzuyla emzirmek meme bezlerini uyaracağından, süt yapımını artırır. Bebeğinizi emzirmeden önce ellerinizi yıkayın, göğsünüzü kaynamış soğumuş suyla silin. Rahat bir yere oturun ki, bebeğinizi emzirmek işkence haline dönüşmesin. Bebeğinizi emzirirken dik tutun. Yatar durumda emzirirseniz, genzine süt kaçabilir ve fazla gaz yutmasına sebep olabilir. Emzirirken sadece meme başını değil, meme başı çevresindeki koyu renkli bölgeyi de bebeğinizin ağzına almasını sağlayın. Orta parmağınızla, işaret parmağınızın arasına memenizi sıkıştırırsanız bunu daha kolay yapar. Üstelik nefes alması da kolaylaşır. Her emzirmeden sonra bebeğinizi omzunuza yaslayıp gazını çıkartın. Bebeğiniz yeterli şekilde kilo alıyorsa 4-6 aya kadar anne sütüne ilave olarak herhangi bir ek mama vermeyin. İlk birkaç gün annenin göğüslerinden, halk arasında “ağız” denilen kolostrum salgılanır. Bu sütün şekeri ve yağı daha az, protein içeriği daha çoktur. Çok kuvvetli bir mikrop öldürücü özelliği vardır. Bebeği hastalıklardan koruyan bu sütün bir damlasını bile ziyan etmeden bebeğinizi emzirin. Doğumdan sonraki ilk yarım saat içinde bebeğinizi emzirin. Bebeğin erken emmeye başlaması, hem anne sütünün oluşumunu hızlandıracak, hem de anne ile bebek arasındaki duygusal ilişkiyi başlatacaktır. Anne sütünün % 90’a yakın bölümü sudur. Bunun için bebeğe su vermek gerekmez. Şekerli su veya su vermek bebeğe tokluk hissi vereceğinden emmek istemeyebilir.