6. AY Oturur duruma geldiğinde başını gövdesi ile aynı seviyede tutabilir. Agu ve benzeri sesli ve sessiz kombinasyonları yapabilir. Dik tutulduğunda bacakları üzerine bir miktar ağırlık verebilir. Yardımsız oturabilir. Birisine veya bir eşyaya tutunabilir. Kendi kendine kraker yiyebilir. Oyuncağını aldığınızda itiraz edebilir. Ulaşamayacağı yerde duran bir oyuncağı almaya çalışabilir. Bir elinden diğer eline bir nesneyi geçirebilir. Düşen bir nesneyi arayabilir. Bazı bebekler küçük ve zararlı nesneleri avuçları ile kavrayabilirler. Bu yüzden yakınlarındaki nesnelere dikkat edin. Ga-ga-ga-ga, ba-ba-ba-ba, ma-ma-ma-ma gibi sesli sessiz kombinasyonları yapabilir. Bebeğinizin bu ayki beslenmesi Satın aldığınız bebek mamaları: Günümüzde satın aldığınız bebek mamalarında genellikle eklenmiş tuz ya da kimyasal maddeler yoktur ve şeker ya da katkı maddeleri de tek cins gıda içeren mamalara nadiren eklenmektedir. Hazır bebek mamalarının avantajları; kolay hazırlanmaları ve sunuma hazır olmaları, kavanozlarda steril hazırlanmaları, kalan kısmın tekrar kapatılıp buzdolabında saklanabilmesidir. Ayrıca bu mamalarda kullanılan sebze ve meyveler toplanır toplanmaz pişirildikleri ve paketlendikleri için besleyici değeri olan maddeleri büyük ölçüde korumaktadırlar. Bu gıdalar tat ve içerik olarak güvenilir ve sağlıklıdırlar. Özellikle inceltilmiş seçenekleri katı gıdalara ilk başlayan bebekler için iyi bir seçenektir. Ayrıca tek çeşit gıda içerenler allerji takibinin daha kolay yapılmasını sağlarlar. Elbette bebek gıdası diye satılan her şey bebekler için iyi değildir. Bebeğinize hazır gıda alırken etiketleri iyice okuyun ve şeker, tuz, modifiye edilmiş nişasta ve diğer koyulaştırıcılar, hidrojenlendirilmiş yağ, monosodyum glutamat (MSG), doğal koku ya da renk koruyucular içeren gıdalardan sakının. Bazı puding ve kremalarda yumurta vardır. Eğer bebeğiniz henüz yumurta yememişse bunlardan kaçının. Anında kullanılmak üzere ya da kurutulmuş bebek gıdaları (mama tozları) büyük kolaylık sağlar çünkü ağırlıkça hafiftirler ve açıldıktan sonra dolapta saklanmaları gerekmez. Ayrıca sudan başka şeylerlede karıştırılarak besin değerleri arttırılabilir. Ancak bazı sakıncaları da vardır. Bazılarında bebeğinizin gereksinimi olmayan kısmen hidrojenlenmiş bitkisel yağlar ve nişastalar bulunur. İkinci olarak bunların besleyici değeri kavanozlanmış mamalarınkinden azdır. Son olarak suyu çekilip sonradan tekrar sulandırdığınız bir mamanın tadı kaçınılmaz olarak taze olandan farklı olacaktır. O halde suyu alınmış mamalar bir seyahat sırasında büyük kolaylık sağlamakla beraber, rutin kullanım açısından bebeğiniz için en iyisi bunlar değildir. Organik bebek gıdaları henüz piyasada yeni ve pahalıdır ve kolaylıkla bulunmamaktadır. Ancak bunlar son derece güvenilir ve besleyici değerleri en iyi olandır. Ancak bunları alacak gücünüz yoksa üzülmeyin. Diğer ticari mamalar da bebeğiniz için zararlı maddeleri içermezlerse (MSG, renklendiriciler, kimyasal koruyucular) bebeğiniz için riskli değillerdir. Evde hazırlanan bebek gıdaları: Eğer zamanınız, enerjiniz ve motivasyonunuz varsa elbetteki bebeğinizin gıdalarını evde kendinizin hazırlamasında hiçbir sakınca yoktur. Yalnız aşağıdaki noktalara dikkat edin: Yeni bir gıda verecekseniz, bunu başka şeylerle karıştırmadan sade hazırlayın ve sunun. Böylece bu yeni besine karşı herhangi bir allerji durumu olup olmadığını kotrol edebilirsiniz. Şeker ya da tuz eklemeyin. Eğer ailenizin tümü için yemek yapıyorsanız, tuz ve şeker eklemeden bebeğinizin porsiyonunu ayırın. Ne pişirirken, ne de sofrada bebeğinizin gıdasına yağ eklemeyin. C vitaminini tahrip edebildiğinden bakır kaplarda pişirmeyin. Asitli gıdaları (domates gibi) alüminyum kaplarda pişirmeyin. Çünkü az miktarda alüminyum çözünüp gıdalara karışabilir. Sebzeleri buharda, basınç altında ya da susuz ortamda pişirin. Patatesleri kabukları ile pişirin ve kabuklarını daha sonra soyun. Asla karbonat kullanmayın. Gıdanın içindeki mineral ve vitaminleri boşaltabilir. Baklagilleri geceden ıslatmayın. Aynı gün iki dakika kaynattıktan sonra bir saat boyunca dinlenmeye bırakın ve aynı suda pişirin. Bebeğinize katı gıdalara başlanmasından sonraki ilk birkaç hafta veya bebek en az altı aylık olana kadar, sunduğunuz gıda iyice püre haline getirilmiş, suyu sıkılmış ya da elekten geçirilmiş olmalıdır
7. AY Yardımsız olarak oturabilir Kendi kendine kraker yiyebilir. Dik tutulduğunda bacakları üzerine ağırlık verebilir. Oyuncağını aldığınızda itiraz edebilir. Ulaşamayacağı bir yerdeki oyuncağı alabilmek için çabalayabilir. Bir elinden diğerine bir nesneyi geçirebilir. Düşen bir nesneyi arayabilir. İnsan sesine doğru dönebilir. Ga –ga-ga-ga, ma-ma-ma-ma, da-da-da-, ba-ba-ba gibi sesli sessiz kombinasyonları mırıldanabilir. Birisine yada bir eşyaya tutunarak ayakta durabilir. Oturur duramdan ayakta durur duruma kendini çekebilir. Yüzükoyun yatarken oturur duruma geçebilir. Eşyalara doğru yürümeye çalışabilir. Anlamını bilmeksizin anne ve baba diyebilir. Bebeğinizin bu ayki beslenmesi Yumuşak gıdalardan daha katı gıdalara geçilmesi: Bebeğinizi katı gıdalar ile tanıştırmak için en uygun zaman 3-6 ay arasındaki dönemdir. Bu aylarda bebeğinizin meme ve biberonla beslendiği bir öğünden sonra bile doymadığını fark edebilir, öğün sayısını artırmanız gerekebilir. Bu durumda katı gıdalara geçmenin vakti gelmiş demektir. Bu aylarda (3-6 ay), bebeğinizi katı gıdalara alıştırmaya başladıktan sonra bebeğin gıdalarının kıvamını gitgide koyulaştıracaksınız. Bebeğiniz katı gıdalara geçerken şu ana kadar hiçbir sorunla karşılaşmasanız bile, önünüzde aşılması gereken yeni bir engel var: Yumuşak gıdalardan daha katı gıdalara geçilmesi. Yedinci aya geldiğinizde sıkılmış sulu gıdalara göre biraz daha dişe dokunur kıvamda olan ezilmiş ya da kaba püre halindeki gıdalar bebeğin damağına daha uygundur. Piyasada bulunan hazır mamaları kullanabileceğiniz gibi, ailenize sunduğunuz yemeği tuz ve şeker eklenmemiş olmak koşulu ile bebeğinize de yedirebilirsiniz. Ezilmiş süzme tuzsuz peynir, rendelenmiş elma ya da armut, kaynatılıp ezilmiş ya da kaba püre haline getirilmiş meyve (elma, kayısı, şeftali, erik), sebze (havuç, tatlı patates, karnıbahar, kabak), bu dönemde verilebilir gıdalar arasındadır. Yedinci ayda ek olarak et ya da derisi alınmış tavuk etini püre yaparak ya da çok küçük doğrayarak bebeğinize vermeye başlayabilirsiniz. Çok küçük parçalar halinde yumuşak balık eti verebilirsiniz. Doktorunuzdan onay aldıktan sonra yumurta sarısına başlayabilirsiniz (son derece allerjik olan yumurta akı için muhtemelen biraz daha beklemeniz gerekecektir). Yumurta sarısını katı halde pişirdikten sonra, ezerek ya da yağda pişirerek verebilirsiniz. Bununla beraber aynı öğünde demir emilimini kolaylaştırması için C vitamini içeren bir gıda daha sunun. Bazı bebekler yedi aylıkken ekmek ve bisküvi de alabilirler. Boğazına kaçma tehlikesini önlemek için ekmeğin sert kabuğunu alıp içini verebilirsiniz. Kepek ekmeği tercih edin çünkü beyaz ekmek ıslandığında hamurlaşarak bebeğin boğazına kaçabilir. Ekmeği ve bisküvileri yalnızca bebeğiniz oturur durumda iken ve sizin gözetiminiz altında verin. Aşağıdaki katı gıdalar listesine bir göz atın: 4-6. aylar: Yumuşak, topaksız, yarı sıvı püreler verin. Pirinçunu muhallebisi: Kaynamış su, anne sütü, ya da hazır mama ile karıştırarak. Havuç püresi: Soyulup haşlanan havuçlar püre haline getirilir. Meyve püresi: Elma ya da yumuşak olgun armut ezilerek yapılır. Patates püresi: Haşlanan patatesler hafif sulandırılarak iyice ezilir. Verebileceğiniz diğer uygun besinler: Kabak, karnabahar, bezelye ve iyi pişmiş taze fasulye. 6-8. aylar: Besinler ince ince kıyılır ya da rendelenir, sıvı ya da yoğurtla sulandırılır. Artık eline geveleyebileceği çubuk biçiminde çiğ sebzeler de verebilirsiniz. Meyve ve sebzeleri özenle soyduktan sonra, sap ve çekirdekleri çıkarın, daha sonra püre veya rende yapın. Balıkların ise derilerini aldıktan sonra ızgara ya da haşlama yapın. İnce ince kıydıktan sonra bebeğinize verin. Bebeğinize şekerli bisküvileri, kek, krema, pasta ve kızartmaları vermemelisiniz. Peynir ya da muzu değişik şekilerde kesip bebeğinizin eline tutuşturabilirsiniz. Ekmeğin yumuşak kısmını yine bebeğinizin eline verebilirsiniz. Haşlanıp ezilmiş meyvelerle yoğurdu karıştırıp bebeğinize değişik tatlar sunabilirsiniz. Haşlanmış yumurta sarısını ezip bebeğinize verebilirsiniz. Kıyılmış tavuğun içine biraz da pişmiş domates karıştırarak bebeğinize verebilirsiniz
8. AY Ayakta tutulduğu zaman ayaklarının üzerine bir miktar ağırlık veriyor olmalıdır. Bir kraker parçasını kendi başına yiyebiliyor olmalıdır. Bir küpü ya da başka bir nesneyi bir elinden öbür eline geçirebilmesi lazımdır. Bir oyuncağı arayıp bulmalı ve avucunun içine almalıdır. Duyduğu bir sese doğru dönebilmelidir. Artık bebeğiniz bir yere veya bir kişiye tutunarak ayakta durabilir. Oyuncağını vermemek için direnir. Ulaşamayacağı bir oyuncağı almak için çabalar. Ce-e oynayabilir. Karnının üstünde yatarken oturur duruma geçebilir. Baş parmağı ile işaret parmağını kullanarak küçük nesneleri parmaklarının arasında tutabilir. Bebeğiniz biraz erken olmakla beraber oturur durumda iken kendini itip ayakta durur pozisyona gelebilir. Yarı anlaşılır bir şekilde anne-baba diyebilir. Hatta bebeğiniz güle güle oyunu oynayabilir ya da giden birisine baş baş yapabilir. Bebeğinizin bu ayki beslenmesi Parmak besinlere geçiş: Çoğu bebekler yedi aylık olduklarında, bazen daha da önce parmak besinlerini yemeğe hem istekli hem de yetenekli duruma gelirler (artık parmakları ile nesneleri kavrama yetenekleri gelişir). Bu geçiş genelde birdenbire olur. Bebekler ağızlarının içine birilerinden bağımsız besin götürebileceklerini keşfettikleri zaman, ağızlarının içine ustaca sokabilecekleri besinlerin sayısı süratle artar. Önceleri birçok bebek ekmek parçasını yumruğu içine alarak kemirir. Parmaklarını tam kullanamadığı için ekmek onun en rahat tutabileceği besindir. Avuç içinde kalan son besin parçasını yemek biraz sorun yaratabilir ve bu durumu ağlayarak protesto edebilir veya bunu avucundan yere bırakıp yenisini isteyebilir. Başparmak ile işaret parmağı arasında bir cisme pozisyon verip tutmak çoğu bebekte tam olarak dokuz ile onikinci aylar arasında gelişir. Ancak bazıları bu beceriyi daha önce kazanır ve besinleri ağzına götürmekte daha erken davranır. Bu beceri kazanılır kazanılmaz bebeğiniz bozuk para ya da bezelye, fındık gibi küçük nesneleri ağzına götürebilir ve bunlar nefes borusuna kaçabilir. Parmak besinlerini idare etmeyi öğrenmek genelde yemek masasında özgür kalmak yolunda ilk atılmış adımdır. İlk parmak besini olmayı hak edecek besinler arasında bebeğin dişetleri arasında dolaştırılıp yutulabilir hale getireceği veya ağız içinde çiğnemeye gerek kalmadan dağılabilen besinler yer alırlar. Bu besinler büyük çoğunlukla çiğnenebilir parçalar halinde kesilmiş olmalıdırlar. İyi şeçimler arasında saf buğdaydan yapılmış ekmekler veya tostlar, küçük peynir çubukları, yumuşak muz, armut, şeftali ve kayısı parçaları, yumuşak pişirilmiş havuç, patates, brokoli, yumuşak köfteler sayılabilir. Parmak besinlerini vermek için kırılmayan bir tabak üzerinde veya bebeğin beslenme masasının üstüne dört beş parça serpiştirin ve bebek yedikçe yerlerine yenisini koyun. Diğer yemeklerde olduğu gibi parmak besinleri yalnızca oturan bebeğe verilmelidir. Emekleyen ya da yürüyen bir bebeğin eline verilmemelidir. Nefes borusuna kaçma tehlikesinden dolayı bebeğinize ağzında erimeyecek dişetleri ile çiğneyemeyeceği veya kolayca nefes borusuna kaçabilecek patlamış mısır, fındık, bezelye, sert et parçaları verilmemelidir. Bebeğin azı dişleri en erken ilk bir yılın sonlarına doğru çıkmaya başlar. Daha önce çıkanlar ısırmak içindir ve çiğnemeye bir katkıları yoktur. Bu nedenle bebeğe gerçek çiğneme gerektiren besinler bu zamandan sonra verilmelidir. bunların arasında çiğ elma, diğer sert lifli çiğ sebze ve meyvalar sayılabilir. Yapısı ne olursa olsun bazı besinleri çocuğunuza ne şimdi ne de sonra hiç vermemeniz gerekir. Hiçbir besleyici değeri olmayan abur cubur yiyecekler, ilave şeker ve tuz ile hazırlanmış besinler bunlar arasında sayılabilir.
9. AY Uzaktaki bir oyuncağı yakalamaya çalışabilir. Düşen nesneleri takip edebilir. Oturur pozisyonda ayağa kalkabilir. Yüzüstü pozisyonda oturur duruma geçebilir. Oyuncağını kimseye kaptırmaz. Birisine veya bir şeye tutunarak ayağa kalkar ve durur. Başparmağı ve herhangi bir parmağı ile nesneleri tutabilir. Anne baba der. El oyunları oynayabilir ve el sallayabilir. Mobilyalara tutunarak yürüyebilir. Fincandan ya da bardaktan tek başına su içebilir. Hatta bebeğiniz anne baba dışında bir iki kelimede söyleyebilir. Tek başına ayakta bile durabilir. Bebeğinizin bu ayki beslenmesi İyi yemek alışkanlığının kazandırılması: Bütün çocuklar abur cuburlara meyilli olarak doğmazlar. Çocuk dünyaya hiçbir tadı bilmeden gelir ve öğrenilen tatlar bizim onu tanıştırdığımız gıdalara bağlıdır. Ve çocuğumuzun nasıl besleneceği tamamen bizim onun önüne koyduğumuz yiyeceklerle bağlantılıdır. Eğer ileride çocuğunuzun yeme alışkanlığından şikayet etmek istemiyorsanız başlangıçtan itibaren ona doğru besinler sunun. Beyaz un ile hazırlanmış yiyecekleri göz önünden kaldırın. Bu size şimdiye kadar okuduğunuz diyet listelerini hatırlatmış olabilir fakat bu zayıflamaktan çok sağlıklı beslenmenin bir koşuludur. Ekmeğinizi mümkün olduğunca kepek ve çavdar olarak tercih edin. Bebeğinizi henüz tatlı ile tanıştırmayın. Tatlı besinleri ne kadar geç verseniz o kadar iyi olur. Bebeğinizin köy peyniri veya sade yoğurdu muzla karıştırmadan yemeyeceğini düşünmeyin. Bebeklerin hiçbir şeye alışkın olmayan tat duyuları, bu tadları öğrenmekle kalmaz, sevmeyi de başarır. Meyveyi olmazsa olmaz yapmayın ve önce tatlı olmayan bir şey yedikten sonra verin. Genelde sebzelere daha önce başlayın. Bebeğe şeker vermeyin. Bebeğin diyetine şeker sokmamak, az miktarda şekeri denemekten daha kolaydır. Eğer başlangıçta şeker ile tatlandırılmış gıdalar verirseniz, daha sonra kısıtlamak zor, hatta imkansız olacaktır. Bu tür yiyecekleri bebeğinize özel durumlarda ve sadece bir adet verin. Hiçbir dişi olmayan bebeğin bile dişetini kaşımak için bir şeylere ihtiyacı vardır. Artık süzülmüş yiyecekler geçmişte kalmalı ve parmak yiyecekler, taneli yiyecekler diyette yerini almalıdır. Uzun süre süzülmüş yiyeceklerle beslenen bebekler çiğneme konusunda oldukça tembelleşirler. Bu durum ileride yeterli beslenmeyi ciddi şekilde etkiler. Sütün içine bir şey katmadan verin. Doktorunuz inek sütüne izin verdikten sonra (bu genelde dokuz ay ve sonrasında olur) bunu az miktarda ve içine bir şey katmadan yapın. Çikolatalı süt sadece çok şeker içermekle kalmaz, sütteki kalsiyum emilimini de azaltır. Ayrıca sütün tadını gizlice değiştirdiğinizde (sadece su koysanız bile) bebeğin katışıksız gerçek süt için tat alma duyusunu bozabilirsiniz. Tuz vermeyin. Bebeklerin yiyeceklerin içinde doğal olarak bulunan tuz dışında tuza ihtiyacı yoktur. Bebek için hazırladığınız gıdalara tuz koymayın ve tuz içeriği yüksek yiyeceklerden kaçının, çünkü bebeğinize sağlıksız bir beslenme zevki kazandırmış olursunuz. Bebeğinizin diyetini değişik şeylerle hazırlayın. Alışık olmadığı şeyler verdiğinizde burun kıvırması süpriz değildir. Çoğu zaman aileler her kahvaltıda aynı şeyi, her öğlen ve akşam aynı mamaları verirler. Bebeğinizi beslerken tabii ki tavsiye edilen gıda formları dışına çıkmadan değişiklikler yapın. Farklı süt ürünleri, peynir çeşitleri, sebzeler, ve meyveler deneyerek bebeğinize daha geniş bir damak tadı kazandırabilirsiniz. Beynini yıkayın. Evde iyi beslenmeyi uygulamakla kalmayıp telkin de edin. Çok küçük çocuklar bile şekerin kötü, beyaz ekmeğin sağlıksız olduğunu öğrenebilir. Ayrıcalıklar yapın. Eğer abur cubur tamamen yasaklanırsa bebeğiniz onları daha şiddetli ister. Kesin yasaklamalar yerine, bebeğiniz özel durumları anlayacak yaşa geldiğinde bu tür yiyeceklerden arada az miktarda verin. Eğer çocuğunuzun tat duyusunu uygun şekilde geliştirdiyseniz bebeğiniz bunları zaten beğenmeyecektir. Kendiniz de yapın. Eğer siz kendiniz uygulamazsanız, yukarıdaki girişimler başarısız olabilir. Sağlıklı beslenme tüm aileniz için gereklidir. Suçluluk duygusuna kapılmayın. Anneler genelde bebeklerini çocukluk çağının tatlılarından mahrum etmek istemezler ve buna dayanamazlar. Kendinizi bu şekilde düşünüyorken bulursanız iki noktayı düşünün. Birincisi bir bebek neler kaçırdığının farkında değildir. İkincisi ise onun tüm hayatında sağlılklı olması adına bir adım atıyorsunuz ve bu ona verebileceğiniz en iyi hediyedir
10. AY Birisine ya da bir şeye tutunarak ayakta durabilir. Oturur durumdayken kalkabilir. Bir oyuncağını almaya çalıştığınızda karşı koyar. Rastgele anne-baba diyebilir. Yüzüstü yatarken oturur duruma geçer. Oyun için el çırpabilir ve el sallayabilir. Küçük objeleri baş parmak ve diğer parmakları kullanarak kaldırabilir. Eşyalara tutunarak yürüyebilir. “Hayır” kelimesini anlayabilir fakat buna nadiren uyar. Bir an için destek almadan ayakta durabilir. Anne ve baba kelimelerini bilinçli olarak söyleyebilir. İsteklerini ağlamadan da belli edebilir. Bir fincandan tek başına su içebilir. Anlaşılmaz garip bir dil kullanarak konuşabilir. Bir iki adım atabilir ve hatta biraz erkenci davranıp yürüyebilir. Bebeğinizin bu ayki beslenmesi Kötü yemek yeme alışkanlıkları: 10 aylık bir bebekle yemek yemek, hemen hemen herkesin iştahını kaçırabilecek bir olaydır. Bu yaştaki yemeğin içinde oyun daha ağır basar. Dolayısıyla bebeğin midesine giden yemekten fazlası üstünde başında kalır. Yemek saatleri artık bebeğiniz için sadece besin almak değil aynı zamanda keşfetmek ve yeni şeyleri öğrenmek demektir. Yemek bebeğin dokunma hissi, sıcaklık hissi, sebep sonuç ilşkisi geliştirmesini sağlar. Patatesleri masada ezmek, yoğurdu avuçlamak, muzu üzerine sürmek sizin için ne kadar iğrenç olursa olsun yeni deneyimler demektir. Bebeğiniz yemeklerin cazip fiziksel özelliklerini öğrenene değin kağıt havlu ve elinizde bezlerle gezmeye hazırlıklı olun. Ancak bu sadece durup güleceğiniz bir durum değildir ve hiçbir şey yapmayacağınız anl----- gelmez. İleride uyacağı sofra kurallarına onu hazırlayabilirsiniz. İşte dikkat etmeniz gereken noktalar: Örtü kullanmak: mümkün olan tüm korunma yöntemlerini kullanın. Örneğin yemek yenen yerin altına gazete serin, sonra atarsınız. Bebeğinize önlük giydirin, yalnız kendini rahat hissedeceği bir önlük olmalı. Kollarını dirseklerine kadar sıyırın. İstenmeyen hareketlere engel olmak: Bebeğinizin kendince yaptığı denemelere engel olmak istemezsiniz, ama onun etrafı pisletmesine de içiniz elvermez. Dökmeleri en aza indirmek için onun yemeğini derin bir kasenin içinden verin. Bebeğinize verdiğiniz bardağın içini az doldurun ve içmediği anlarda bardağı ondan uzak tutun. Bir defada birden fazla çeşit vermeye çok meraklı olmayın çünkü bebekler çok fazla seçenekten bunalabilir ve bunu yemeklerle oyun oynayarak gösterebilir. Bebeğinize yemek verdiğiniz tüm malzemeleri kırılmaz materyallerden seçin. Sakin davranın. Çoktan öğrendiğiniz gibi bebekler doğuştan oyuncudurlar, çünkü onlar oynayarak öğrenirler. Eğer masada yaptıklarına gülerseniz, onu daha fazlasını yapmaya cesaretlendirirsiniz. Aynı zamanda eleştiriyi de pek sevmezler. “Dur, yapma” gibi sözler onların hareketlerini kontrol etmeye pek yaramaz, hatta arttırmalarına sebep olur. En iyi politika yorum yapmamaktır. Tabii eğer bebeğiniz kaşık ile birkaç düzgün lokma alırsa onu cesaretlendirin. Böyle düzgün hareketlerin işe yaradığını bilmesini sağlayın. Kaşığa alıştırmak. Havada sallamaktan başka bir şey yapmasa da, yemek yemek için diğer elini kullansa da, sürekli olarak kaşığı eline verin. Sakın düşmanca bir tavır almayın. Umutsuz anneler bazı umutsuz davranışlara başvururlar. Yemek yeme ve oyun oynama yetkisini tamamen bebeklerin elinden alırlar. Bu hareket daha temiz yemekleri sağlar. Fakat aynı zamanda bebeğinizin kendini beslemesini öğrenmesini ve sofra kurallarını öğrenmesini geciktirir. Ayrıca sürekli her şeyde kontrolün annenin elinde olması kendine güvensiz çocukların temelinde yatan nedendir. İyi bir örnek olun. Bebeğinize doğru hareketleri öğreten ne dersler ne de uyarılardır. Bunun en iyi yolu sizi izlemesidir. Eğer siz masada elinizle yer, ağzınız dolu iken konuşur ve ağzınız açık olarak çiğnerseniz bebeğiniz sizin umduğunuzdan çok farklı alışkanlıklar kazanır. Ne zaman ateşkes ilan edeceğinizi bilmelisiniz. Bebeğin yemekle oynamaya harcadığı vakit yemeği yemeği harcadığı vakti geçiyorsa, yemeği bitirmenin vakti gelmiştir. Masayı temizleyin ve bebeği masadan kaldırın. Eğer bebek bu durumu protesto ederse bir oyuncak ya da oyunla dikkatini dağıtın. Onuncu aya geldiğinizde evde yenen hemen her şeyi bebeğiniz de yiyebilir. Yalnız pişirirken yemeklerin tuzsuz olmasına dikkat edin. Yine haşlanmış ve ayıklanmış sebzeleri gevelemesi için eline verebilirsiniz. Et ve balıkları deri ve yağından ayırdıktan sonra küçük lokmalara ayırarak servis edin. Bebeğinize yağlı, tuzlu, baharatlı yiyecekler vermekten kaçınmalısınız. Anne sütünü kesmeyi düşünüyorsanız, lütfen okuyun! Bebeğinizi ne kadar emzireceğinize karar verirken birçok kişisel faktörle birlikte bilimsel bazı verileri de göz önünde bulundurmalısınız. Yenidoğanlar birkaç hafta ile sınırlı bile olsa emzirilmekten çok fayda görürler. Çünkü bu dönemde, bebekler hastalıklarla savaşmak için gerekli antikorları yeni kazanmaya başlarlar. Ve bu dönemde mikroplarla mücadele için annenin sütünden faydalanırlar. Böylece daha az hastalık ve allerji ve daha iyi gelişim sağlarlar. Bebek 4 aylıkken katı mamalara geçmeye başlamak mümkündür. Ancak sadece meme ile beslenen bebekler 6 ay boyunca ek gıdaya başlamadan yalnız anne sütü almaya devam edebilirler. İlk 6 aydan sonra, bebek için hala ana besin kaynağı olarak anne sütü devam edebilir (anne sütü almayanlar için mama). Fakat buna destek olarak katı besinlere de başlamak gerekir. Bilim adamları, ilk yaşın sonuna doğru anne sütünün protein, çinko, bakır, potasyum içeriğinin yeterli olmadığını söylemektedirler. Bebek ikinci yıl artık inek sütündeki besin maddelerine ihtiyaç duyar. Halen bebeğini emziren anneler bundan zevk duyabilirler ama unutulmamalıdır ki anne sütü bu zamandan sonra bebeğinize ana besin kaynağı olarak yetmemektedir. İlk bir seneden sonra hatta ikinci ve üçüncü yıllarda da çocuğun emzirilmeye devam edilmesinin duygusal gelişime etkisi henüz tamamen kanıtlanamamıştır. Fakat şu görülüyor ki uzun süre emzirme veya biberon kullanımı diş çürüklerine sebep olmaktadır. İlk yılın sonunda emzirmeye ya da biberona ağırlıklı olarak devam etmenin bir başka riski daha vardır. Bu da yatarak emmekten kaynaklanan artmış orta kulak enfeksiyon riski.
11. AY Küçük bir nesneyi baş ve diğer parmaklarının herhangi bir yerini kullanarak kaldırabilir. “Hayır” kelimesini anlamalıdır, fakat her zaman buna uymaz. El çırpma ya da el sallama oyunu oynayabilir. Eşyalara tutunarak yürüyebilir. Anlık ya da daha uzun süre ayakta desteksiz durabilir hatta birkaç adım atabilir. Anne, baba hatta başka birkaç kelimeyi daha anlamını bilmeden söyleyebilir. Artık isteklerini ağlamadan da gösterebilir. Kendi başına bir fincan su içebilir. Kendince anlaşılmaz bir dilde sözler söyleyebilir. Hatta bebeğiniz iyi yürüyebilir. Bebeğin bu ayki beslenmesi Bebeğinizi memeden kesmek: Bebeğinizi memeden kesmek diğer tüm bakımlar gibi gözünüzde büyüyebilir, ama aslında bu işleme çoktan katı gıda ve ek besinlere geçiş döneminde başladınız. Memeden kesmek iki şekilde mümkün olur: Bebeği memeniz dışında başka bir kaynaktan süt ya da mama almaya alıştırmak: Memeden emmeye devam eden bir bebeği birden sütü bıraktırıp bardak ya da biberona alıştıramazsınız. Dolayısıyla tamamen sütten kesmeyi planladığınızda çalışmalara çok önce başlamalısınız. Bazı durumlarda bebeğin sizden kopmasını sağlamak için özellikle fazla vaktiniz yoksa bir emzirmeyi atlayıp bebeği aç bırakmanız gerekebilir. Bu işlemi üç dört gün tekrarlarsınız ve sadece alternatif olarak seçtiğiniz beslenme türünü ona sunarsınız. İnatçı bebekler değişimi başlangıçta kabullenmekte zorlanabilir, fakat hepsi sonunda alışır. İlk 6 aydan önce bardak ya da biberonla kendi sütünüzü ona sunabilir, ya da mama veya süt verebilirsiniz. Bu zamandan sonra bebeğinize sulandırılmış inek sütü, meyve suyu da verebilirsiniz. Bu besinleri babasının elinden de almaya başladığı zaman artık bebek beslenme dönemine geçiş için uygun zamandadır. Emzirmeyi azaltmak: Sigara tiryakilerinin sigarayı, çikolata tiryakilerinin çikolatayı bırakması için birdenbire bırakmak en iyi yoldur. Fakat bebeğin memeyi bırakması böyle olmaz. Bu olay bebek için hem fiziksel hem de duygusal olarak son derece travmatiktir. Eğer memeden kesmek çok ani yapılırsa bu anne için de problem yaratır. Örneğin, sızıntı, memelerde şişme, süt kanallarında tıkanma ve enfeksiyon. Araya bir hastalık ya da önemli bir olay girmedikçe bu işi aniden yapmayın. Hedeflediğiniz kesin meme kesme tarihinden en az bir kaç hafta önce bu işe yavaş yavaş başlayın. Eğer çocuğunuzun hayatında önemli bir olay olacaksa (taşınmak, annenin işe başlaması, yeni bir bakıcı gibi) bu işi bir süre erteleyin. En iyi azaltma politikası her seferinde emzirme sayısını bir adet azalmaktır. Örneğin emzirme sayısını bir azaltıp birkaç hafta bekleyin. Hem göğüslerinize hem bebeğinize bu yeni sisteme alışması için zaman tanıyın. Sonra bir tane daha azaltın. 6 aydan küçük bebekler gıda için büyük çoğunlukla anne sütüne bağlıdır. Bu bebeklerde kestiğiniz her emzirmenin yerine mama koymalısınız. Daha büyük bebekler için bunun yerini kahvaltı ya da yemek alabilir. Eğer bebeğinizi biraz düzensiz olarak onun istediği saatlerde emziriyorsanız, emzirmeden kesmeyi düşünmeden önce meme saatlerini biraz düzene sokmanız gerekebilir. Annenin programı ne olursa olsun, sabah erken ve gece geç emzirme en rahat emzirme saatleridir. Bu nedenle bunlar en son bırakılanlar olur. Anlık hastalıklar, ağrılı diş çıkarma dönemleri veya taşınma ya da tatil gibi çevre değişiklikleri bebeğin geri gitmesine neden olabilir ve bebeğiniz daha da çok emmek isteyebilir. Anlayışlı olun ve fazla üzülmeyin. Çünkü bu tip gerileme geçici olacaktır. Bebeğin hayatı normale döndüğü anda çalışmalarınıza devam edebilirsiniz. Unutmayın ki, emzirmek bebek ile aranızdaki ilişkilerden yalnızca birisidir. Emzirmeyi bırakmak aranızdaki sevgiyi azaltmayacaktır. Hatta bundan sonra bebeğinizle daha aktif oyunlar oynayarak onun gelişimini sağlayabileceksiniz. Memeden kesilen bebek ilk zamanlarda farklı rahatlama yollarına başvurabilir. Örneğin başparmağını veya başka bir objeyi emebilir. Bu davranışlar normal ve sağlıklıdır.
12+ AY Eşyalara tutunarak ya da tutunmadan yürüyebilir. El çırpma oyunu oynayabilir ya da el sallayabilir. Bir bardaktan kendi başına bir şeyler içebilir. Ayakta destekli ya da desteksiz durabilir. Anne baba diyebilir, hatta birkaç kelime daha söyleyebilir. Kendince garip bir dilde konuşabilir. Top oynayabilir, topu size geri yuvarlar. İşaretler olmadan oluşan sözlü emirleri anlayıp, uyabilir. Bebeğinizin bu ayki beslenmesi En uygun bebek diyeti: Ailenin diğer üyelerinin sağlıklı beslenmesi ile bebeğinizin sağlıklı baslenmesi için geçerli kurallar hemen hemen aynıdır. Bebeğinizin ilk yaşından sonraki diyetinde şunlara dikkat ediniz. Bebeğinizin sınırlı bir kapasite ve doyma noktaları vardır. Bu nedenle vereceğiniz her lokmanın onun için besleyici olmasına ve boşa yer kaplamamasına özen gösterin. Her kalori eşit değildir. Bir çikolata parçasındaki 100 kalori bir muzdaki 100 kaloriye eşit değildir. Öğün atlamak risklidir. Bu bebeğin ihtiyacı olan besin alımını azaltır. Düzgün aralıklarla yemek yememek, çocuğun günlük enerjisini azaltacağı için onu sinirli ve huysuz yapar. Bunun nedeni düşmüş kan şekeridir. Kilo sorunu genelde çocuklukta başlar. Eğer bir bebek istenmeyen kilolar alıyorsa bunun çözümü diyet yaptırmak değildir. Besin seçimine dikkat etmek önemlidir. Kalorisi az ama besin değeri yüksek olan besinler iyidir (meyve, sebze, tahıl ürünleri). Karbonhidratlar kompleks bir konudur. Karbonhidratlar, şeker ve nişasta bebeklerin favori besinleridir. Çoğu bebek balık ve eti geri çevirirken, karbonhidratlı besinlerden vazgeçemez. Karbonhidratlar basit ve kompleks olmak üzere ikiye ayrılırlar. Kompleks karbonhidratlar kalorinin yanında vitamin, mineral, protein ve lif de sağlarlar (tahıl ekmekleri, fasulye, bezelye, meyve sebze). Basit olanlar ise basit şeker ve bal olarak bilinir ve kalori dışında çok az şeye sahiptirler. Şeker sadece problemdir. Kaloriden başka hiçbir şey sağlamaz, çocuğu doyurur ve başka besinler için yer bırakmaz. Ayrıca şeker bakterilerin üremesi için zemin hazırlar ve diş çürüklerine yol açar. Şekerleri bebeğinizden uzak tutun. Şeker olmaması demek tatlı yok demek değildir. Bebeğinize kek ve kurabiyelerden verebilirsiniz. Besinleri sunarken nereden geldiklerini gözardı etmeyin. Doğal bir yiyeceğin sahip olacağı besin değeri de doğaldır. Katılan kimyasal maddeler bazı yiyecekleri çok zararlı hale getirebilirler. Çocuklar daha ufak oldukları için arıtma mekanizmaları daha yavaş çalışır ve bu tip kimyasallardan zarar görebilirler. Dolayısıyla doğal besin maddelerini seçmeye çalışın. Mevsiminde olmayan sebze ve meyveleri konserve yerine dondurulmuş verin. Çünkü bunlar besin değeri en çok korunan fomudur. Besinleri çok fazla pişirmeyin ve saklamayın. Hava, su ve sıcağa fazla maruz bırakmayın. Ailece yeme alışkanlığı edinin. Bebeğin ve sizin yararınız için tüm ailenin sağlıklı beslenmesini sağlamalı ve ona iyi bir örnek olmalısınız. Diyetin sabote edilmemesine dikkat edin. Fazla abur cubur çocuğunuzun yeme alışkanlığını bozacaktır, çünkü bunlar faydalı besinlerin yerini alırlar. 12-18 AY ARASI Bebeğiniz bu aylarda neler yapar? 14 Ay Ne istediğini anlatmak için kelimeler kullanır ya da eli ile hareketler yapar. Oyunları taklit eder. Kısa müddetler için tek başına ayakta durur ya da yürür. 15 Ay Kaşık kullanır. Elleriyle tek başına yemek yiyebilir. Sendeleyerek yürüyebilir. Kendiliğinden karalayabilir,anlamsız yazı ve çizgiler çizer. İnsanları taklit eder. Oyun arkadaşlarıyla iletişim kurmaya başlar. 16-18 Ay ”Buraya gel” ya da “otur gibi yönlendirmeleri anlar. Üç küçük kutuyu üst üste koyabilir. Üzerindekileri çıkarmaya başlar. Tırmanmaya ilgi duyar. Dimdik olarak koşar. Bebeğinizin bu aylardaki beslenmesi İlk yaştan sonra çocuk giderek bağımsızlığını kazanır, kendi kendine yemek yemeyi öğrenir. 9-12 aylar arasında her şeyi ağzına götüren çocuk, yiyecekleri diğer eşyalardan ayırt etmeyi öğrenir. Ekmek, elma dilimi gibi yiyecekleri eline vermek, kaşık ve bardağı kendisi tutarak ağzına götürmesine yardımcı olmak, çocuğun erken yaşta yeme becerisi kazanmasını kolaylaştırıyor. 12-18ay arası çocuğa verilecek besinlerin kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği cinsten olmasına dikkat edin. Sosis, fıstık, üzüm, küçük şeker gibi maddeleri vermemeye çaba gösterin. Çocuğun et, balık,tavuk, yumurta süt ve sütlüler, peynir, yoğurt, muhallebi vb. meyve ve sebzeler unlular, patates, pirinçten oluşan dört ana besin türünü içeren karışık bir diyet almasına özen gösterin. Toplam enerji alımının yüzde 60’ı karbonhidrat, yüzde 25-30’u yağ ve yüzde 10-15’i protein şeklinde olması gerektiğini unutmayın. 12-18ay arası çocukların günde üç öğün yemeleri yeterlidir. Günde iki kez de öğün araları meyve veya meyve suyu, bisküvi, yoğurt gibi besinler verilebilir. Çocuğa yiyecekler küçük porsiyonlar halinde verilmelidir. Bu şekilde çocuk yemeğini bitirme alışkanlığı edinir. Şişmanlığa eğilimli çocuklar dışında çocuğun yiyeceği miktar isteğine bırakılır. Uygun bir beslenme uygulanan ve büyüme gelişmesi normal olan çocuklarda ilk yaştan sonra dişleri korumak açısından flor tuzları ve kış aylarında D vitamini dışında herhangi bir vitamin veya mineral ilavesine gerek yoktur. Ancak demir eksikliğinin tüm ülkelerde çok yaygın bir sorun olduğu dikkate alınarak düşük sosyoekonomik grup çocuklarına ve iştahsız, tek yönlü beslenme eğilimi olan çocuklara demir karışımı ilavesi yapılmalıdır. Bu aylarda evde yenen hemen her şeyi bebeğiniz de yiyebilir. Pişirirken yemeklerin tuzsuz olmasına dikkat edin. Et ve balık: Izgara ya da haşlama yapın. Bebeğinizin bu aylardaki gelişimi Önümüzdeki 6 ayın en önemli olayı nedir? Tabii ki bebeğin yürümeyi öğrenmesi. Yürüme, aniden ortaya çıkar. Çocuk tek başına adım atar ve bu heyecan verici bir olaydır .Ama bu ilk adım uzun bir hazırlık sürecinin sonucudur. Çocuğun yürüme şekli ,bu hazırlık dönemine bağlıdır. Kimi bebek düşe kalka, emekleyerek, sonra yeniden ayağa kalkarak yürümeye başlar. Kimisi de hemen emin adımlarla yürür. Parmaklıklara asılıp ayağa kalkma gayretleri ile tek başına yürümesi arasında aşağı yukarı 6 aylık bir süre vardır. Bu 6 aylık süre boyunca bazen büyük ilerlemeler, bazen gerilemeler görülür. Bir gün ayakta gayet güzel durur, tutunarak ilerler, ertesi gün bakarsınız ayağa bile kalkamaz. Yürüme çabaları yoğunlaştıkça diğer alanlardaki gelişmeler neredeyse tamamen durur. Bir yaşında ilk kelimesini söylediği zaman, konuşacak zannedilir ama 18 aya kadar, konuşma alanında bir duraklama olur. Söylediği bazı kelimeleri de söylemez olur. Anne ve babası bu kelimeleri unuttuğunu zannederler ama, aslında bebeğin aklı başka yerdedir. Bir yaşında düzenli uyuyan bebek, yürümeye başladığı zaman uyuma zorluğu çekebilir. Büyüme süreci boyunca bir alanda ilerleyen bebeğin diğer alanlarda duraklamalar hatta gerilemeler göstermesi doğaldır. Bebek yürümeyi öğrendikten sonra bir süre hiçbir yeni gelişme göstermez. Aslında o öğrenmekte ve yeni atılımlar için hazırlanmaktadır. 2-2.5 yaş döneminde ortaya çıkacak yenilik ise konuşma olacaktır
Bebeğiniz bir yaşına gelene kadarki zamanının tadını çıkarın hiç anlamıyorsunuz zaman su gibi geçiyor.