Beynimizdeki hareket sistemlerindeki dopamin denilen madde eksikliğinin ortaya çıkması sonucu oluşan parkinson hastalığı, genetik denmese de tam olarak, ailesel genlerden özelliklerini taşıyarak var olmaktadır. Bu hastalığa genç yaşlarda çok fazla olmasa da yaşlı kişilerde yakalanma olasılığı daha yüksektir. Belirtileri arasında ilk olarak, ellerde ve ayaklarda kontrol edilemeyen titremeler başlar. Bu titreme ile hasta yaklaşık 40 sene kadar idare edebilir. Bu aşama da hastalığın teşhis edilmesi zaman almaktadır.
Tanı hemen konulamayan bir rahatsızlık olduğu için uzun seneler hastalıkla birlikte yaşanmaktadır. Seyri yavaş olan rahatsızlık, birden bire hastayı yatağa yatıracak hale getirebilir. İlk belirtileri arasında titremeyle birlikte düşmeler de olabilir. Bu durumlar da kişiyi sosyal yaşantısından etkiler ve psikolojik olarak sıkıntılar yaratmaya başlar. Böylelikle de zihinsel olarak kişi fonksiyonlarını yititerek kontrol edemez hale gelir. Bunun peşinden kilo kaybı, uyku bozuklukları gelir. Hastalığın tedavisinde, uzun süreli bir tedavi gerektirdiği için hekimin hastasıyla olan ilişkisi son derece önemlidir.
Beyinde fonksiyonunu yitiren maddenin geri kazandırılması zor olduğu için ilerleme kaydetmesi durdurulmaktadır. Hasta tamamen doktoruna bağlı bir halde senelerce tedavi olması gereken bir sürece tabii tutulur. İlaç ve psikolojik tedaviş ile ilerleme kaydedilir. Bu süreç de seneler alırç. Kısa süreli bir tedavi geçerli ve iyiyleştirici asla değildir.