Işık gözle temas ettiği anda nesnelerin görüntülerinin oluşmasını sağlayan mucizevi bir olgudur. Bu olgunun yeterli bir düzeyde gelmesi ve göz sağlığına zarar vermeden gelmesi ve de bunu ekonomik bir şekilde yapması arzulanan bir durumdur. Hayatımızda en önemli ışık kaynağı olan güneşin bizleri bir süreliğine terk ettiği gecelerde evlerimizin düzgün bir şekilde aydınlatılması gerekir. Bu aydınlatma yapılırken ise birtakım kurallar belirlenmeli ve bu kurallar ışığında aydınlatma sistemi kurulmalıdır.

Sağlığınıza zararı var mı?

Evlerinizde kullandığınız aydınlatma sistemlerinin parlaklık düzeyi, göze geliş açısı vesaire bir sürü konu göz sağlığınızı etkileyebilecek bir etkiye sahiptir. Gözlerimiz bizlerin en değerli varlıklarından sadece bir tanesidir.

Cebinize dost olması gerekir

Evlerinizde döşetmeyi düşündüğünüz aydınlatma sisteminin öncelikle ekonomik olmasına dikkat edin. Farklı iki lamba aynı parlaklık düzeyinde çalışmalarına rağmen biri diğerinden daha fazla enerji tüketebilir ve bu size masraf olarak geri dönecektir. Günümüzde kullanımı yaygınlaşan tasarruflu lambalar kullanarak eski tip akkor lambalardan daha parlak bir ortam sağlayabildiğiniz gibi, bunu daha ucuza yapmanız mümkündür.

Farklı odalar, farklı ışıklandırma

Her biri kendine has roller üstlenen odalarımızın ışıklandırılması da haliyle farklı olacaktır. Örneğin çalışma odasında ışığın parlaklığı ve siz çalışırken arka taraftan gelmesi büyük öneme sahiptir. Bu sayede gözlerinizi yormadan daha uzun süre işleriniz ile meşgul olabilirsiniz. Ya da oturma odasında ışığın geliş yönünün pek bir önemi yoktur ancak ışığın kaliteli olması gerekir. Yani oturduğunuz veya misafirlerinizi ağırladığınız odaların loş olmaması gerekir. Loş ortamlar kişilerin uykusunu getirebilen ortamlardır.

Yatak odalarında ise durum bambaşkadır. Burada ışığın loş olması istenen bir durumdur. Parlak ışık kişilerin uykusunu kaçırabildiğinden yatak odalarında pek parlak ışıklar kullanılmaz. Kişilerin zevkine göre bu odalarda farklı renkte ışıklar da kullanılabilir.