Fotoğraf uzun yıllardır profesyonel bir sanat dalı olarak değerlendirilmektedir. Fotoğrafçılıkta standartlarda bu nedenle yükselmiştir.
Fotoğrafçılık son yıllarda hızla gelişen alanlar arasına girmiştir. Filmli makinalardan dijital makinalara geçiş bir anda yaşanmış ve filmli makineler tarihe karışmıştır. Teknoloji her alanda gelişirken fotoğrafçılık konusunda geri kalması düşünülmezdi. Filmli makinelerde özellikle ISO ayarı denen ayarlar mevcuttu. Bu ayarlar, otomatik makinelerin aksine elle yapılmaktaydı. Optiğin ışığa duyarlılığını ayarlar. Dijital makinelerde ise sensöre düşen ışığa duyarlılık anlamında kullanılır. ISO kelime olarak Dünya Standartları Enstitüsü’nün kısaltmasıdır. Her alanda olduğu gibi fotoğrafçılık alanında da standartları belirlemektedir.
Fotoğraf çekerken en öncelikli ilkemiz fotoğrafın net olmasıdır. Bunun içinde ışığın doğru ayarlanması ve titremelerin önüne geçilmesi gerekmektedir. Profesyonel olarak fotoğrafla ilgilenenler örneğin kısa anları yakalamak için çaba göstermektedirler. Bir su damlasının düşüşünü yakalamak için çok kısıtlı bir zaman dilimi vardır. O sırada an çok hızlı geçeceğinden ışık da yeterli düzeyde ayarlanamayacaktır. ISO ayarlarını yükseltmek netliği ve ışığı düzenleyecektir. Zamanlamanın sorun olmadığı ve tripodun kullanıldığı çekimlerde ise, ISO ayarlarını düşürebilirsiniz. ISO ayarları özellikle ışık kaynağının az veya hiç olmadığı yerlerde yükseltilir.
ISO değerleri 50 ile 102400 arasında değişkenlik göstermektedir. Loş ortamlarda da ıso ayarlarının yükseltilmesi gerekmektedir. Netlik ve parlaklık artacaktır. Fakat ISO ayarlarının yükseltilmesi noise da yükselecektir. Fotoğrafın olumsuz yönde etkilenmesine neden olacaktır.