Orta çağda yapılan düğünler iki insan arasında yapılan birlikten daha fazlasını ifade ediyordu. Bu düğünler daha çok iki aile arasındaki bağı, bir iş ortaklığını ya da iki ülke arasındaki anlaşmayı temsi ediyordu. Birçok düğün, özellikle soylular ve yüksek sosyal sınıflar arasında, sevgi temelli olmaktan çok politik sebeplerle yapılıyordu. Gelinlerden, sadece kendi güzelliklerini sergilemeleri için değil, ailelerini en iyi temsil edecek şekilde giyinmeleri beklenirdi. Üst sınıflardan olan gelinler, gelinliklerinde pahalı kumaşlar ve iddialı renkler kullanırdı. Böyle gelinlerin çarpıcı renkler, kat kat kürkler, kadife ve saten giymesine çok sık rastlanırdı. Daha düşük sosyal sınıflara mensup gelinler, ellerinden geldiği kadar bu şıklıkları taklit etmeye çalışırlardı. Yüzyıllardır, gelinler kendi sosyal statülerine uygun olarak, daima modaya uygun olan, pahalı malzemelerin kullanıldığı gelinlikler giymişlerdir. Sosyal sınıfı daha düşük gelinler de, kiliseye giydikleri en güzel elbiselerini giyerlerdi. Gelinliğin üzerinde kullanılan pahalı süslemeler, gelinin ailesinin zenginliğini davetlilere gösteren bir araçtı. Artık, bugün her bütçeye uygun gelinlik bulmak mümkün.Batı gelenekler., her çeşit renkte ve biçimde gelinliğin giyilmesini kabullenecek kadar gevşedi. Bugün gelinlikçilerde kadınların kendi zevklerine göre seçebileceği birçok gelinlik modeli mevcut. Gelinlikler, genelde çağın modasına göre şekil değiştirir. Örneğin, 1920'lerde gelinlikler günün modasına uygun olarak , ön etekleri kısa, arkasında uzun kuyruğu bulunan ve kloş duvakla kullanılan modeldeydi.Gelinliğin çağın modasına uydurmak 1940'lara kadar devam etti. Daha sonra viktorya dönemini andıran, uzun kabarık etekli gelinlikler popüler hale geldi. Her zaman gelinlik sektörüne hakim modalar değişse de, modern gelinlerin önemli bir çoğunluğu bu trendleri takip etmiyorlar. Bu trendler daha çok ikinci evliliklerde ya da geleneksel olmayan evlilik törenlerinde tercih ediliyor.
Osmanlı'da giyim kültürü, geniş bir coğrafyada ve farklı kültürlerin ve inançların senteziyle oluştu. Genç kızların süslü ve gösterişli giyinmesi ayıp sayıldığı için, genç kızlar genellikle sade ve göze çarpmayan renklerde giyinirlerdi. Sadece evli kadınlar süslü giyinebildiği için, gelinlik süslü giyinmeye atılan ilk adımdı. Bu gelenek, Cumhuriyetin ilk dönemlerine kadar sürdü. Batlılılaşma hareketleri ve kıyafet devrimi ile genç kızların evlilik öncesi giyebildiği renkler ve kıyafetler değişse de, evlilik öncesi sadelik kuralı değişmedi. Batı kültüründe olduğu gibi Osmanlı kültüründe de gelinliğin biçimi sosyal sınıfa göre değişiklik gösteriyordu. Saray hanedanının, kırsal kesimde ve şehirde yaşayanları benimsedikleri gelinlik biçimleri farklıydı.Saray hanedanlığında kullanılan renk kırmızıyken,halk kesiminde çeşitli renkler kullanılıyordu.İlk beyaz gelinlik, 1898'de Kemalettin Paşa ile evlenen II Abdülhamit'in kızı Naime Sultan'dır. Beyaz gelinlik batılılaşma hareketleriyle birlikte Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde de popüler hale geldi. Günümüzde her modelde gelinlik Türkiye'de de kabul edilmektedir. Batıda moda haline gelen "vintage" tarzıyla birlikte eski gelinliklere olan rağbet artmıştır.