Şekerlik yazıyor çiziyor

Konusu 'Aşk & Sevgi' forumundadır ve Şekerlik tarafından 7 Ocak 2015 başlatılmıştır.

  1. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    Konuşmazdık. Sözcüklere ihtiyacımız yoktu anlaşmak için.

    Parmaklarının müziğini duyardım tenimde. Dokunuşunun o çok sevdiğim yankısını dinlerdim.İçimizdeki o kutupsal çekimi hissettim.Gözlerine baktım, ellerimi koydum göğsüne, kalp atışlarını aradım,senin için atan bu kalple buluşturmaya çabaladım.Kokunu çektim saatlerce. Sıcaklığını hissettim sonra,”o varken bir daha üşümem” dedim. Her karışını ezberledim, benimsedim. Sadece benim olacak dedim.
    Hayallerimle süsledim, gecelerimi sana emanet ettim. Her şeyim olmana izin verdim.Tüm duygularımı harcadım seninle. Gitmeyeceğini tekrarladım durdum kendi kendime.
    Ama şimdi düşününce,bırakıp gideli çok zaman olmuş,daha yeni farkına varıyorum.Meğerse derinlere atmışım,gülüşünü, bakışını, sesini, ağlayışını, dokunuşunu..Kısacası sen ve sana ait her şeyi.
    Daha yeni anlıyorum içimdeki boşluğun sebebini.Sana kapandıkça dünyayla aramı açıyorum. Üşüyorum, belki de bunu bahane ediyorum. Sonra gülüşün aklıma geliyor, işte o zaman gülebiliyorum.
    Sen gibi kokan insanlar var bu şehirde, senin gibi bakan, senin gibi gülen. Hiçbiri sen değil, ya da onları sen gibi görüyorum. Kendime iyi bakmamı söylemiştin, sözünü dinliyorum.
    Sadece özlüyorum, tüm işlerimi bir kenara atıp saatlerce seni özlüyorum.
     
  2. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    Anlar vardır, düşündüğün, , olabilecekleri kafanda kurgulayıp defalarca prova ettiğin anlar vardır.

    Eğer bir gün gerçekten gidersem, ne olacak? Tahminlerin üzerinde, yakın bir zamanda kapatırsam gözlerimi, geride kalanlara ne olacak? Özleyecekler mi gerçekten, adım bir yerlerde olacak mı, hatırlayacaklar mı uzun zaman sonra, akıllarına geldiğim gün küçücük de olsa bir sızı geçecek mi kalplerinden, pişman olacaklar mı bana yaptıkları her şey için?

    Yazdıklarım mesela, eskiyecekler. Okumaya devam edecek mi birileri? Ya da benim için yazılar yazılacak mı? Gittiğim gün her yer mavi olacak mı? Gittiğim yerde dedem beni bekliyor, koruyor olacak mı? Umrunda olmadan beni ağlatan onca insan, benim arkamdan göz yaşı dökecek mi acaba?

    Babam, kaldıracak mı odamın köşesindeki fotoğrafları? Annem okumaya cesaret edebilecek mi yazdıklarımı? Ben gidersem eğer, daha çok sevebilecekler mi birbirlerini? En yakınlarım, kardeşlerim, beni ne olursa olsun çok sevdiklerini söylecekler mi? Ve o, aramızda kilometreler varken “özledim” dediği kadar özleyecek mi beni? Aşık olabilecek mi bir başkasına, fotoğraflarımız yakılacak mı acaba?

    Bilmiyorum. Tek bildiğim, gözümü kapatıp her şeyin daha iyi olacağını düşünmek istediğim. Daha az karanlık, daha az soğuk, daha az acısız, ve daha az korkusuz. Tek istediğim, her ay yenilerini eklediğim şu küçük listeyi gerçekleştirebilmek. Lunaparka korkmadan gidebilmek, kızgınlıklarımı söyleyebilmek,son bir kez olsa bile “onunla olmak.”

    Mutluyum, “eğer” ile başlayan cümlelerimle bile mutluyum. Etrafımdaki melek gibi insanlarla mutluyum. Ben gitsem bile,benden parçalar kalacak, bu yazılar, çektiğim fotoğraflar, yanımda olan tüm insanlar kalacak.

    Mutluyum.
     
  3. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    "Ellerin, bana ne kadar da yakışıyor."

    Elini tuttum, sıcacıktı. Sanki yüreği ellerimdeymiş gibi, sanki kimse avuç içlerimi onun kadar ısıtamazmış gibi. Parmaklarımın arasını dolduran bu adamdan başkası olamazmış gibi. Biraz daha sıksam ölüverecek, bıraksam bir daha hiç dönmeyecekmiş gibi.Hem onunla, hem onsuzmuşum gibi. Dokunca kapattığı tüm yaralarım gibi..

    Düşündün mü hiç “belki” yi. Belki yüreğime en çok yakışan sendin,belki ellerin ben ısınayım diye vardı,belki de avuç içlerim ise sen öp diye yaratılmıştı. Ellerim ellerinde kaybolsun diye, bu kadar küçüktü belki?
    Biz seviyoruz diye gökyüzü mavi, biz oradayız diye bu şehir bu kadar güzeldi belki.

    Şimdi ben uzanıvermişim hayaline, parmak uçlarının özlemini çekiyorum. Giderek alışmaya başlıyor avuçlarım bu boşluğa,hissizleşiyorum. Sen gidince daha mı soğuk bu şehir, yokluğun mu çok ağır, kestiremiyorum.Isıttığın ellerim yavaş yavaş kaybediyor sıcaklığını, üşümeye başlıyorum. Ellerin gidiyor,ben yine kendimle baş başa kalıyorum.

    Sonra gecenin en karanlık saatlerinde tekrar geliyor aklıma, ellerin sevgilim, bana ne kadar da yakışıyor.”
     
  4. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    Çok sevdiğim bir insanın aşkın tanımını yapışına şahit olmuştum.

    Ona göre aşk, geleceğini o kişiye göre şekillendirmekmiş. Bir ölçüde doğru. Ama bana sorarsanız aşk, midedeki sıcaklıktan başka hiçbir şey değil. Geriye sadece bir avuç pişmanlık, kalp kırgınlığı ve alınan hediyeler kalıyor. Ve bu midedeki sıcaklık, neden unutulmuyor bilmiyorum. Aşık olduğum insan ile geçirdiğim zamanlar hayatımın en acı dolu günleriydi, ama hayatımın en güzel günleriymiş de aynı zamanda. Acının sebebi kaybetme korkusunun bizi delirtmesi olabilir. Yine de aşk, bu korkuya rağmen kalıp savaşmakmış.

    En iyisi, biz hiç dokunmayalım birbirimize. Tenim hissetmezse tenini, özlemez de.

    Aşk, uzaktan sevmek gibiymiş. Karşılıklı olduğunu bilirmişsin ama yapacak bir şeyin olmazmış. Sevmediğini söylese bile, sen yine bilirmişsin içten içe birbiriniz için varolduğunuzu. Ama zor, çok zor. Gerçekten emin olduğun tek şey bu olsa bile şüpheye düşürür seni yaptıkları.

    Ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek.

    Aşk, bakmaya kıyamadığın halde, bakmaya doyamadığın için vicdan azabı çekmektir!
    Aşk, onunla göz göze gelince geri kalan her şeyin siyah beyaz olmasıdır.

    Aşk, duyduğun gibidir.
     
  5. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    Unutulması zor bir aşkın peşindeyim koşar adım.

    Korkuyorum, kaybetmekten değil üstelik; bu sefer yorgun düşüp yolun yarısında pes etmekten. ”Vazgeçmeyeceğim.” Dilimin ucundaki son sözümdü, duyamadın. Yutkundum, sustum söyleyemedim.Vazgeçmemeliydin benden, yıllarca süreceğine, hatta bitmeyeceğine kefil olabileceğim bu aşktan.

    Eğdin başını önüne, mutsuzluk dökülüyordu yüzünün her çizgisinden, beynime işli yüzünün her santiminden.”Olmuyor” diyorsun. “Yapamıyoruz.” Kızıyorum sana,keşke vazgeçmek böyle kolay olmasaydı senin için.Sen başka bir kadının kollarında, ben bilmediğim bir diyarda yapayalnız.Korkuyorum sensiz geçmesinden yıllarımın, yapayalnız yaşlanmaktan korkuyorum. Olmayan ne anlamıyorum, deli gibi çarpan kalbini hissediyorum, düşmesinler diye sımsıkı tuttuğun göz yaşlarını görüyorum. Sen gidiyorsun ve ben dur diyemiyorum.

    Seni anlatmak, içimdekileri dökmek bu satırlara, üstümden ağırlığını alıp götürüyor. Sonra yeniden başlıyor her şey. Kaldıramayacağım bir yük daha omuzlarımda, bacaklarım taşımaz oldu sensizliği.Dedin ya seni hep seveceğim diye, her şeye rağmen bu iki kelimeye öylesine sığındım ki, şimdi inanıyorum; her ne kadar yalanlarınla avunsam da, coğu kez inanıyorum işte.

    Artık sözün bitmesi gerek burada çünkü gidip sensizlikten arınmalıyım sıcak duşun altında. Sonra taramalıyım saçlarımı, senin sevdiğin gibi ayırmalıyım hatta. Sonra en sevdiğim şarkıyı tutturmalıyım, uzanıp düşlemeliyim yine seninle geçecek güzel günleri; bir deli gibi boş boş gülmeliyim. Ezbere sayıyorum yapacaklarımı çünkü benim hayatım, seninleyken olmadığı kadar seninle şimdi.

    Ha… Bitmeden bir şey istiyorum senden, son olacak bu inan; Otur, güzel yanaklarını al avucunun içine ve düşün, değer mi gelecek günleri ayrı yaşamaya?
     
  6. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    Yağmurlarında ıslandım,
    Bana sarılabilir misin?
    Tanrıyla hesaplaştım
    Beni koruyabilir misin?
    Öpebilir misin kuytularda
    Islak dudaklarınla kızgın tenimi?
    Yalanlarınla beni yine
    Kandırabilir misin?
    Sarabilir misin hüznümün etrafını?
    Uykusuz gecelerimi boğazlayabilir misin?
    Benim için
    Beni öldürebilir misin?


    Kız Kulesini yık benim için
    Benim için özgürlüğü tenime
    tırnaklarınla kazı!
    Sigara söndür şiirlerimde bazı bazı!
    Güneşi söndür göz yaşlarınla
    ve af dile hayallerimden!
    Seninle düşler ülkesinde
    sarılarak ölecektik,
    Hiç bitmeyecek sanmıştım.
    Yanılmışım.

    Özgürüm!
    Pardon, yalnızmışım.
     
  7. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    Güçlü olmak neydi?
    Güçlü olmak sana “Sakın ağlama” dediklerinde ağlamamak mı?
    Güçlü olmak ölesiye severken uzak durmak mıydı?
    Güçlü olmak okadar insan kaybedip, “ben iyiyim” demek miydi?

    Ben iyiyim.
    Yazması kolay,söylemesi güç,uygulaması ölüm kadar korkunc bir tek cümle.
    Nasılsın?
    Cevap vermek için belki saatlerce düşündüğümüz,kötüyüm demek isteyip diyemediğimiz soru.Her zaman “iyiyim” deriz ama biliriz ki “nefes alamıyorum,ağlamak istemiyorum iyi olmak istiyorum” demek istiyoruzdur.
    Ne kadar güçlü durursak o kadar zarar verdiğimizin farkında mıyız acaba. Kendimizi ne hızla tükettiğimizin farkındalığı daha çok acıtıyor,bunu bılıyormuyuz?
    Ve bunlar, zorluklarla baş edemeyişimiz, fazlasıyla güçsüz hissetmemiz başkalarına ne kadar hafif gelir;
    -Değer mi bu kadar?
    -Dünyanın sonu değil ya.
    -Hayat devam ediyor.

    Bunlar aslında ne demekti?
    Dünyanın sonu değil ya ne demekti? Senin için dünyaya bedel olan biri yanında değilse,dünyanın sonu olmuyor muydu?
    Hayat devam ediyor nasıl diyebiliyorlardı? O tüm hayatını kaplamışken, hayatın ta kendisi olmuşken nasıl hayat devam edebilirdi?
    ve onun için değer mi?
    Sen ki gecelerce ağlasam bile vazgeçemediğim,sesini azıcık duyduğumda vücudumdaki tüm tüylerimin harekete geçtiği adam..
    Senin için her şey değer.
    Peki ya sen söyle sevgilim,
    Güçlü olmak ne demekti,güçlü olmak senı ozledıgımı kat be kat içime atmak mıydı?
    Güçlü olmak sen yokken,kendıme gelmeye çabalamak mıydı?
    Güçlü olmak,sana benzeyen,senın gıbı kokan,senın gıbı bakan birileri varken,onlara uzaktan bakıp farkettırmeden aglamak mıydı?
    Rüyalarıma benı zıyarete geldıgınde,senı gerı getırmeye çabalamak mıydı güçlü olmak?
    Güçlü olmak dediğimiz şey,milyar insan içinden sadece seni isterken,gelmeyeceğini bilip hala beklemek miydi?

    Hadi söyle, güçlü olmak ne demekti?
     
  8. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    "Sen benim, yarım kalan tek yanımsın."

    Belki en çok sevdiğim, belki de en büyük nefretimsin. Kaçtığımsın, ama nereye gidersem gideyim yolun sonunda olansın. Korktuğumsun, kaybetmekten, yenilmekten korktuğumsun. Uyumadığım tüm gecelerim sensin, saydığım yıldızlar, okuduğum tüm şiirler, yaşanmamış tüm anılarım, sensin. Canımı acıtan da acımı dindiren de sensin. Sarıp sarmaladığım, küçücük kalbimde sakladığım sensin. Sen benim her şeyim, canımın ta içisin. Benimsin, kim ne derse desin,ne yaparsa yapsın, hangi engeller çıkarsa çıksın, bana aitsin. Sen benim içimdeki bütün yıkımların adı, yangınların sebebisin. Sen benim, yarım kalan duygularım, tamamlanmamış sözlerimsin. Belki bir sahil şehrinde, belki de bir sabahın mavisinde düşlediğim hayallerimsin.

    Yalnız yürüdüğüm her sokak, bitiremediğim tüm filmler senden ibaret. Sensiz bu şehir suskun, düşkün, mutsuz. Yemekler tatsız, tutsuz. Havalar bile bir garip, gittiğinden beri yağıyor yağmur. Mavilikler gri, güzellikler bitik. Birileri var, özleyen. Özlerken ölen, ölerken yeniden seven. Gecesinde gündüzünde, ağlarken gülerken, yalnızken değilken seni özleyen biri var.

    Sanki hiç gitmemiş, hep burdaymış, hiç eksilmemiş, her saniye daha da artmış gibisin.Kilometrelerce uzakta, ama yanımdaki onlarca insandan daha yakınsın.Aşksın,aklımsın,ruhumsun, kalbimsin. Herşeyimsin.

    Düşünüyorum da sevgilim sen benim ne çok şeyimsin.
     
  9. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    [​IMG]

    Uzan bana, dokunamadığın kadar yakınında olayım ki; anla acısını…

    …ve anlatayım mı?
    ”Anlatma!
    Aslında söz bitmez de, dinleyen biter ya hani neyse…
    Anlatma, beni ağlatma.”


    Şimdiye kadar uzun uzun yazılmış bu masalın, içinde sadece sen olduğun için yazıldığını anlatmayacağım sana. Beni kendi içime bırakıp, dışıma gittiğinde, tüm acıyı hissedebilen yanlarımı bırakacağım teninin kokusuna. Bu içsel döküm bittiğinde, tenimde yıllarca izi silinmeyecek ve tertemiz koruyacağım bir hüzün döküp gittikten sonra bile, bana kalan bozguncu yanlarımı açığa çıkaran gözyaşlarımı ise hiç göstermeyeceğim sana, sakın bekleme!

    Şimdi; hangi köşesinden tutup sıkıca kendine çekmeli, seni unutmaya başlama fikrinin? Hangi tuttuğum köşesi, daha az acı vericidir sensizliğin? Kaç gecenin koynunda ıslanmaya başlamalı, gözlerimdeki yaş öbeklerim ve gece daha kaç uykusuzluğuma gebe kalmalı? Sayfalarca mı unutmalıyım seni, yoksa tek satır yetmeli mi? Seni unutmak ince iş sevgilim, önce neresinden başlayacağımı çok iyi hesaplamalıyım. Geri dönüş yollarına binlerce mayın döşemeli, ruhumda bıraktığın yanık izleri…

    Önce yaşattığın hangi acıyı hatırlamalıyım, unutmak için? Gözlerin mesela; saçlarımdan silmeliyim göz izlerini ya da evimin, tenimin bütün hücrelerine sinmiş kokunu, başka hangi kokuyla örtmeliyim? Sızlayan burun direğimi ne yapmalıyım sence?
    Ne zor işmiş seni unutmaya başlamak… Önce unutma fikrine alışmalı en iyisi, bütün diğer fikirlerimi bunun gölgesinde bırakarak.

    Sürekli dinlediğim, kulağımdan tınısı bir türlü gitmeyen ve en sevdiğim şarkıdır diye alıştığım sesinin, yarıda hoyratça kesilmesi gibi, en güzel dediğim düşümün kâbusa dönüp yarım bırakılması gibi, gitmeliyim şimdi senden. Sevmelerin en güzelini bulacaksın bende diyen ben, şimdi unutmaların en güzelinin telaşına düştüm artık.

    Bu acının saklanabilen yanlarından, sana da bir kitap yapıp göndereceğim. Bütün bir ömür okutup, acımı sana dökebilmek için…

    Şimdi gitmeliyim, yolum uzun ve zor sevgilim…
     
  10. Şekerlik

    Şekerlik Profesyonel Üye www.pembeoje.com

    Alıp da hayatınızın tam ortasına koyduğunuz insanın, sizi sizden daha çok tanıması kadar güzel bir şey yok. Unuttuklarınızı hatırlatır, söyleyeceklerinizi tahmin eder, bazen senin bile aklına gelmeden onun aklına gelir ya, nasıl harika bir histir bu.

    Belki de bu yüzden çok sevmiştim, beni ezbere bildiği için. Sözleriyle içimi delip geçiyordu. Beni herkesten daha iyi tanıyordu.
    Beni tanıdığını o kadar iyi sergiliyordu ki, sevinçten deliye dönüyordum.

    "Ağrı kesici içince uyuyakalıyorsun sen"
    "Yine ince giyinmişsindir,ceket de alayım yanıma"
    "Sen bu yemeği hiç sevmezsin ki."
    "İki şeker attım ben."


    Hangi filmin hangi sahnesine güleceğimi, nerelerde ağlayacağımı, yüzümün alacağı şekilleri, nelere sevineceğimi,ne duyunca deliye döneceğimi,tüm hareketlerimi ve en önemliside içimi ezbere bilen bir adam, beni benden çok seven bir insan.

    Mutlu olmak için en güzel neden.
    __________________
     

Sayfayı Paylaş