Günümüzün ne yazık ki en sık görülen kanser biçimlerinden bir tanesi meme kanseridir. Hemen hemen bugün itibari ile her üç kadından bir tanesinde rastlanan meme kanseri, akciğer kanseriyle birlikte, en sık rastlanılan kanser biçimidir. Meme kanseri tedavisi nispeten diğer kanser biçimlerine oranla daha mümkün görünmektedir. Tedavideki başarı oranı oldukça yüksek olan meme kanserinde, her hastalık gibi erken tanı ve teşhis çok büyük önem taşır.
Meme kanseri tedavisinden önce meme kanserinin nedenlerine ve oluşum sürecine göz atmak gerekmektedir. Meme kanseri, tanı açısından oldukça zor bir süreçtir. Çünkü bir hücrenin kanserleşmesi ve akabinde tümöre dönüşmesi, algılanması, tespit edilmesi çok da kolay değildir. Meme kanserinde 1 cm civarına ulaşmış kitle, genelde bizzat kadınların farkındalığı ile anlaşılmaktadır. Gözle görülmese de elle tutulunca, dokulunca rahatlıkla fark edilen bu kitle, kadınları doktora götüren sürecin ilk adımı olmaktadır. Burada önemli olan kanserli hücrenin, çevre organlara yayılıp yayılmamasıdır. Memede ya da koltukaltı bölümünde sertlik oluşmuşsa, memeden tuhaf akıntılar ya da kan geliyorsa, memenin derisinde bazı soyulmalar oluşmaya başlamış ise, kızarıklıklar, tahrişler var ise, mutlaka meme kanseri ile ilgili görünmek üzere doktora gitmekte fayda bulunmaktadır.
Meme eğer bir portakal kabuğunu hatırlatacak kıvama gelmiş ise, burada meme kanseri tedavisine mutlaka artık ihtiyaç vardır. Meme kanserinde başarı oranı yüksek olduğu için ve büyük oranla ölümle sonuçlanmamaktadır.