Ülser hastalığı midede oluşan doku kaybını ifade eden önemli bir hastalıktır. Bu kayıp kimi durumlarda çok daha etkili sonuçlar verebilmekte ve hastalık ilerleyebilmektedir. Ülkemizde ülser hastalığına yakalanmış insanların yüzdesi hiç de azımsanacak düzeyde değildir. Yaklaşık % 5 civarında insan, yaşamlarında ülser hastalığıyla tanışmıştır. Ülser tedavisi gerek bitkisel yollardan gerek de ilaç yoluyla mümkündür.
Ülser tedavisinden ziyade ülserin oluşum sebeplerine bakmak gerekmektedir. Ülser hastalığı özellikle 55-60 yaş arası insanlarda çok daha sık görülmektedir. Ve bilhassa erkeklere oranla kadınlarda çok daha sık görülen bir hastalık olmuştur. Karın bölgesinin hemen üst tarafında oluşan yanma, ülserin en önemli ve bariz belirtisidir. Yemek aralarında söz konusu ağrılar tetiklemeye başlamaktadır. Bazı genetik yatkınlıkların da tetiklediği bir gerçek olsa da, yanlış ve gereksiz ilaç kullanımları, ülser meydana getiren mikroba sebep olan ana etmenlerdir. Ülser teşhisi genelde endoskopi ile belirlenmektedir. Ülser mide kanaması ya da mide delinmesi, tıkanma gibi olumsuz sonuçlara yol açabilmektedir.
Ülser tedavisinde bitkisel yöntemler de önemli bir rol oynamaktadır. Birçok ülser hastasının bitkisel ürünlere yönelerek tedavide önemli bir kademe kaydettiği bilinmektedir. Örneğin incir ağacının , kuşkonmazın, zencefilin ve şerbetotunun çok önemli bir tesiri bulunmaktadır. Bunlar gaz söktürücü ve mide düzenleyici etkilere sahip bitkiler olduğu için ülserin oluşmasında neden olan faktörlerin yok olmasında da etkin rol oynamaktadır.